4. Ceza Dairesi 2016/13764 E. , 2017/16511 K.
"İçtihat Metni"
Cumhuriyeti ve Devletin manevî şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 159/1, 59/2 ve 81/1-3. maddeleri gereğince 10 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2010 tarihli ve 2010/616-800 sayılı kararını müteakip, karar ve kesinleşme tarihi arasında zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle ortadan kaldırma kararı verilmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 17/10/2011 tarihli ve 2010/616-800 sayılı ek kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 09/05/2013 gün ve 94660652-105-07-4225-2013/7645/30273 sayılı istemleri, ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/05/2013 günlü ve 2013/171293 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle ve Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından 2016/Bşk-36 esas, 2016/36 karar sayı ile daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,
Dosya kapsamına göre, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 159/1. maddesinde öngörülen cezanın türü ve miktarı itibarıyla 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddelerinde gösterilen 7 yıl 6 aylık zamanaşımına tâbi olduğu ve zamanaşımı süresinin 19/02/2011 tarihinde gerçekleştiği, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2010 tarihli ve 2010/616-800 sayılı kararının ise sanığa 06/09/2011 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle kamu davasının mahkemesince ortadan kaldırılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır,
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Olay
Dosyanın incelenmesinde, Cumhuriyeti ve Devletin manevî şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif suçundan sanık ..."ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 159/1, 59/2 ve 81/1-3. maddeleri gereğince 10 ay 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2010 tarihli ve 14/09/2011 tarihinde kesinleşen, 2010/616-800 sayılı kararını müteakip, suç tarihi ve kesinleşme tarihi arasında zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle ortadan kaldırma kararı verilmesine ilişkin cumhuriyet Savcısının talebi üzerine, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından talebin kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
2-Hukuksal Değerlendirme
Dosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında 765 sayılı TCK"nın 159/1. maddesine göre açılan davada, 22/10/2010 tarihinde verilen mahkumiyet kararının sanığa tebliğinin 06/09/2011 tarihinde yapılıp, 14/09/2011 tarihinde kesinleştirilerek infaza verildiği olayda,TCK"nın 68/5. maddesinin "ceza zamanaşımının hükmün kesinleşmesiyle başlayacağına" dair hükmü karşısında, dava zamanaşımının mahkumiyet kararıyla kesilmiş olup hükmün kesinleşmesine kadar işlemeye devam ettiğinin kabulü gerekeceği, bu durumda, suç tarihinin 19/08/2003 olduğu, atılı suçun aynı kanunun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıllık asli ve 7 yıl 6 aylık uzatılmış zamanaşımı süresine tabi olduğu, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 301, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanık yararına olması karşısında, 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresinin suçun işlendiği 19.08.2003 gününden kesinleşme tarihi olan 14/09/2011 tarihine kadar gerçekleştiğinini kabulü gerekmesine göre, Cumhuriyet Savcısı tarafından hükmün kesinleşmesinden önce dava zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle kamu davasının mahkemesince ortadan kaldırılması gerektiği talebinin kabulü yerine yazılı şekilde reddine dair verilen 17/10/2011 tarihli ek-kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılmasına göre, kanun yararına bozma isteminin yerinde olduğu kabul edilmiştir.
3-Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden; Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 17.10.2011 gün ve 2010/616 esas, 2011/800 sayılı ek kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, 01/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.