8. Hukuk Dairesi 2017/1074 E. , 2017/2826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş olup hükmün kısıtlı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçesinde, vasinin kısıtlıyı zarara uğrattığı gerekçesi ile vasinin görevden alınmasına karar verilmesi istenmiştir.
Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, kısıtlı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen 16.04.2015 tarihli kısa kararda; “1-Bu aşamada vasilik görevinin devamına,
2-... 23 İcra dairesine yazılan müz. Tekidine, dosya örneğinin gönderilmesinin istenmesine, ayrıca bloke edilen paranın kısıtlı adına açılacak hesaba faiz getirecek şekilde yatırılmasının istenmesine,
3-İş mahkemesine yazılan müz. Tekidine, dosya geldiğinde dosya örneğinin gönderilmesinin istenmesine
4-Dosyalar geldikten sonra tüm dosya kapsamı hukukçu bilirkişiye verilmek suretiyle kısıtlının zarara uğratılıp uğratılmadığı hususunda rapor aldırılması hususunun düşünülmesine,
5-4877 SAYILI YASANIN 6/2-C VE 5133 SAYILI YASA GEREĞİNCE MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, AİLE MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLMASI NEDENİYLE DOSYANIN GÖREVSİZLİKLE ... NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
6-Kısıtlı vekilinin vekillik görevinin devam edip etmediği yönünde mahkememizden bilgi istenmesinden dolayı kısıtlı vekilinin vekillik görevinin ne şekilde oluştuğu yönünde mahkememize bilgi verilip bununla ilgili varsa vekaletname ve belgelerin sunulmasıyla bu hususun değerlendirilmesine,
7-Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yasa yolları açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı .” denildiği halde, 17.04.2015 tarihli gerekçeli kararda; “1- ... ili, O.... Mahallesi/Köyü 59 cilt, 47 hanede nüfusa kayıtlı Ufuk ve Resmiye oğlu 09/09/1986 doğumlu ..."in M.K"nun 405 maddesi uyarınca KISITLILIK HALİNİN DEVAMINA,
2- 4877 Sayılı Yasanın 6/2-C ve 5133 sayılı yasa gereğince mahkememizin görevli olmaması sebebiyle dosyanın Yetkili ve Görevli ... Aile Mahkemesi"ne GÖNDERİLMESİNE,
2-Davanın mahiyeti icabı harç alınmasına yer olmadığına,
Vasinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. ” şeklinde hüküm kurulmuştur. Görüldüğü gibi her iki hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuştur.
T.C. Anayasası"nın 141. maddesi hükmü uyarınca, duruşmaların aleniyeti kuralı gereği tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı ve çelişik olmaması gerekir. Buna göre, yargılama açık olarak yapılacak ve HMK"nun 297/2. maddesi hükmü gereğince de yargılama sonunda verilen kararda taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça gösterilecektir. Aynı Kanun"un 298/2. maddesi hükmü ise sonradan yazılacak gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağını amirdir. Bu nedenle Mahkeme hükmü tek olduğundan ve kısa kararla aynı sonuçları taşıyacağından kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki halinde ortada yasaya uygun bir hükmün varlığından söz edilemez. Nitekim Yargıtay İçtihatları Birleştirme .... 10.04.1992 tarih ve 7/4 sayılı kararında, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni sayılacağı belirtilmiş olup, Mahkemece yapılacak iş; önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişki giderilmek suretiyle yeni bir karar vermekten ibarettir.
Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki, mahkemelere ve yargıya olan güveni sarsacağı gibi infazda duraksamaya yol açacağı da açıktır. Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karar olup, gerekçeli karar da buna uygun olmalıdır. Hüküm, bu nedenle Kanuna, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na aykırı olarak tesis edilmiştir.
SONUÇ: Kısıtlı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün, kısa karar gerekçeli karar çelişkisi nedeniyle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 02.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.