
Esas No: 2013/10868
Karar No: 2014/172
Karar Tarihi: 14.01.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/10868 Esas 2014/172 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, malullük aylığının kesilmesi ve ödenen aylıkların istirdatına ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylıkların bağlanarak maddi zararının yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, davalı vekilinin temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Kısa karar 13.03.2013 tarihinde davacı vekilinin yüzüne karşı tefhim edilmiş olup, 07.05.2013 günlü temyiz dilekçesi; temyize cevap niteliğindedir. 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen geçici 3. madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 433. maddesindeki cevap dilekçesiyle temyize paralel bir hüküm bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
2-Davalı SGK Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yönünden,
Dava konusu somut olayda; 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan davacı, davalı Kuruma başvurarak malullük aylığı tahsis talebinde bulunmuş, Kurumca 03.03.2006 tarihinde kontrol muayene kaydı ile 01.03.2004 tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanmıştır. Davacı kontrol muayene için hastaneye sevkedilmiş, davacıdaki hastalık ve arızalar ile ilgili tespitlerin bulunduğu 06.02.2006 tarihli sağlık kurulu raporlu alınmış, söz konusu raporun Kurumca incelenmesi sonucu, çalışma gücünün üçte ikisinin kaybedilmediği gerekçesiyle malullük aylığı durdurulmuş, ...Devlet Hastanesince özürlüler için tanzim edilen 10.10.2006 heyet raporunda yer alan bulguların değerlendirmesi sonucu davacının çalışma gücünün %75’ini kaybetmiş olduğunun saptanmasıyla vergi indiriminden yararlanması nedeniyle, davacıya 01.01.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanunun 60/C-b ve Geçici 87. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmıştır. İş bu dava ile davacı malullük aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden ödenmesi gerektiğinin tespitini istemiş olup, Mahkemece; 01.03.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 53. maddesinde; Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği belirlenen sigortalının malûl sayılacağı, sigortalıların hangi hallerde çalışma gücünün en az üçte ikisini kaybetmiş sayılacaklarının, sağlık işlemlerine ilişkin yönetmelikteki esaslara göre saptanacağı açıklandıktan sonra, 57. maddede, malûllük aylığı bağlanan sigortalıların Kurum tarafından kontrol muayenesine tabi tutabileceği, yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek malullük durumuna göre, aylıklarının gerekirse artırılacağı, azaltılacağı veya kesileceği öngörülmüştür.
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yolun ne olduğu ise, 506 sayılı Kanunun 109. maddesinde (5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları”na dair 95. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S.Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı başkanlıklarınca ya da S. S. Yüksek Sağlık Kurulunca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin Adlî Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Genel Kurulu tarafından giderilip kesin olarak karar bağlanması da zorunludur.
Dava konusu somut olayda, davacının çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiğine yönelik itirazı hakkında yukarıda açıklanan prosedür doğrultusunda inceleme yapılarak, araştırılıp irdelendikten sonra, elde edilecek sonuca göre malullük aylığı hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Öte yandan; 506 sayılı Kanunun 62. Maddesinde; “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya bu isteğinden sonraki aybaşından başlanarak yaşlılık aylığı bağlanır.” hükmü öngörülmüştür. Yaşlılık aylığından yararlanması için sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı, yaş ve talepte bulunma koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda davacının Kurum kayıtlarına intikal eden 25.12.2006 tarihli tahsis talebine istinaden, tahsis talebini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığının bağlanması karşısında, 01.03.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması da isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme, araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.