Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2020/7626
Karar No: 2021/3286
Karar Tarihi: 21.06.2021

Danıştay 8. Daire 2020/7626 Esas 2021/3286 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7626
Karar No : 2021/3286


TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) … Turizm ve
Madencilik A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm İnş. Gıda Enerji ve Ulaştırma San. Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Manavgat ilçesi, … mevkiinde bulunan … parsel numarasında kayıtlı ve davacı şirkete ait otelin bitişiğinde yer alan orman arazisi için müdahil … Tur. ve Madencilik A.Ş.'ne 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi amacıyla 24/06/1987 tarihli Olur ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/3 maddesi uyarınca verilen iznin imar planında (G2) olarak gösterilen günübirlik tesis alanında kalan kısmının izin sahası dışına çıkarılması istemiyle davacı şirket tarafından yapılan başvurunun davalı idarece reddi üzerine davacı şirketin 6328 sayılı Kanun kapsamında yaptığı müracaat sonucunda, Kamu Denetçiliği Kurumunca orman izninin anılan günübirlik tesis alanında kalan kısmının izin sahası dışına çıkarılması yönünde verilen … tarih ve Başvuru No:… sayılı tavsiye kararına uyulmamasına dair alınan … tarih ve … sayılı Orman Genel Müdürlüğü Değerlendirme Komisyonu kararının iptali istenilmektedir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; tahsis kararının kapsamının yeniden değerlendirildiği ve TBMM Kamu Denetçiliği Kurumunun … tarihli ve … sayılı tavsiye kararında belirtilen hususlara uyulmasına dair daha önce alınan Orman Genel Müdürlüğü Değerlendirme Komisyonu'nun … tarihli, … sayılı kararında belirtildiği üzere, imar planında günübirlik tesis alanı olarak tespit gören alanın, izin sahası dışına çıkartılarak, iznin bu kısmının iptal edilmesi gerekeceğinden, bu tavsiyeyi içeren Kamu Denetçiliği Kurumu tavsiye kararına uyulmamasına dair dava konusu kararda sebep ve amaç yönleriyle hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; imar mevzuatına ve kesinleşmiş güncel imar planına göre günübirlik tesis (G2) alanında kalan söz konusu 19.741 m2'lik kısmın müdahil şirketçe bitişikte işlettiği mevcut tatil köyü bünyesinde veya bu tesisin devamı niteliğinde kullanılması mümkün bulunmadığından ve ayrıca müdahil şirketin mevcut izni de anılan türde bir günübirlik tesis alanı kullanımıyla örtüşmediğinden, belirtilen 19.741 m2'lik günübirlik alan kısmının davalı idarece izin sahası dışına çıkarılması gerekmekte iken (ve Kamu Denetçiliği Kurumu kararı da bu doğrultuda iken), davalı idarece aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlemin bu gerekçeyle iptalinin gerektiği, istinafa konu kararda sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare ve müdahilin istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, Kamu Denetçiliği Kurumunca verilen kararın idari davaya konu olacak kesin ve icrai bir vasfının olmadığı, davacının bu davada husumet ehliyetinin bulunmadığı; davalı yanında müdahil tarafından, dava konusu alanın “Günübirlik Alan” fonksiyonuna uygun şekilde tahsisin başladığı günden bu yana kullanıldığı, bu alanın otelin bir parçası olmasının otel müşterisi olmayanların bu alandan yararlanmasına engel olmadığı, nitekim alanın bu şekilde kullanıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu alanın müdahil şirkete tahsis edilmesine yönelik belgelerde de açıkça belirtildiği üzere, müdahil şirkete verilen iznin spesifik olarak "konaklama amaçlı turizm tesisi kurmak" üzere verildiği, müdahil şirkete verilen iznin günübirlik tesis alanı yapımı için verilmediği, (G2) olarak işaretlenmiş günübirlik alanların konaklama amaçlı turizm tesis izninin kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, ayrı bir tahsinin konusunu oluşturabileceğinin açık olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu ormanlık alanda 272 yataklı 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi maksadı ile … tarih ve … sayılı olur ile 49 yıl süreyle müdahil şirkete kesin izin verilmiştir. Dava konusu iznin 08/11/2003 tarihinden önce alınmış olması nedeniyle verilen iznin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının ve iznin iptaline ilişkin şartların oluşup oluşmadığının 6831 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi ile Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin Geçici 2. maddesine göre değerlendirilmesi zorunludur.
Anılan Yönetmeliğin Geçici 2. maddesinin 15. fıkrasında kesin iznin iptal edilmesini gerektiren haller sayma usulüyle belirlenmiştir. Bakılmakta olan uyuşmazlıkta, izin alanının imar planında günübirlik tesis alanında kalması, Yönetmelikte düzenlenen ve iznin iptalini gerektiren hallerden biri olmadığından, dava konusu alanın imar planındaki vasfı esas alınarak verilen iptal kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Aksi yaklaşımla, dava konusu olayda olduğu üzere 49 yıllığına verilen izin uyarınca turistik tesis (söz gelimi otel, restoran, eğlence alanları, havuz vb.) inşa edildikten sonra, bu alanı (turistik tesis alanını) kapsayan kısmın imar planında ayrıldığı vasfın sonradan (örneğin turistik tesis inşa edildikten bir süre sonra) değişmesi halinde, bu alana ilişkin verilen kesin iznin iptaline karar verilmesi gerekecek, bu husus da hukuki güvenlik ve hukuki öngörülebilirlik ilkelerine açıkça aykırılık teşkil edecektir. Başka bir ifadeyle, iznin ne kadarlık bir süre için verildiğinin önemi kalmayacak, izin sahibi her an iznin iptalini gerektirecek bir imar planı değişikliğiyle karşı karşıya kalacak ve bu durum izin sahibi için belirsizlik yaratacaktır.
Kaldı ki, dava konusu izin 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi maksadı ile verilmiş olup, günübirlik tesis alanında inşa edilebilecek olan duş, pastane, lokanta, spor tesisleri, yüzme havuzu gibi kullanım alanlarının 1. sınıf turistik tatil köyünde bulunması gereken yapılardan olduğu tartışmasızdır. Bu alanda, imar planına göre inşa edilmemesi gereken yapıların inşa edilmesi veya inşa edilen yapıların mevzuata aykırı şekilde kullanılması hali ise başka bir davanın konusunu oluşturacaktır.
Bu durumda, davalı Orman Genel Müdürlüğünce, verilen kesin iznin usulüne uygun şekilde kullanıldığı ve müdahil şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiği belirtildiğinden, iznin iptalini gerektiren başkaca bir neden de bulunmadığından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerince 2575 sayılı Kanuna 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek 1 maddesi hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca müdahilin duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Üye … ve …'ın, Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/17512 ve E:2019/20805 sayılı temyiz dosyalarında verilecek kararların bu davayı etkileyebileceği anlaşıldığından bekletme kararı verilmesi gerektiği yönündeki azlık oylarına karşılık işin esası incelendi.



HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, Antalya ili, Manavgat ilçesi, … mevkiinde bulunan … parsel numarasında kayıtlı ve davacı şirkete ait otelin bitişiğinde yer alan orman arazisi için müdahil … Tur. ve Madencilik A.Ş.'ye 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi amacıyla 24/06/1987 tarihli Olur ile 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/3. maddesi uyarınca verilen iznin imar planında (G2) olarak gösterilen günübirlik tesis alanında kalan kısmının izin sahası dışına çıkarılması istemiyle davacı şirket tarafından yapılan başvurunun davalı idarece reddi üzerine davacı şirketin 6328 sayılı Kanun kapsamında yaptığı müracaat sonucunda, Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından ilk önce talebin Kurumun görev alanına girmediği gerekçesiyle incelenemezlik kararı verildiği, davacının 24/10/2017 tarihinde ikinci defa Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurduğu, bu kez Kamu Denetçiliği Kurumunca davacının başvurusunun kabulüne ve orman izninin anılan günübirlik tesis alanında kalan kısmının izin sahası dışına çıkarılması yönünde … tarih ve Başvuru No:… sayılı tavsiye kararının alındığı, davacı tarafından davalı idarece tavsiye kararının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde hiçbir işlem yapılmadığı belirtilerek … İdare Mahkemesi'nde E:… sayılı davanın açıldığı, o dava devam ederken, Orman Genel Müdürlüğü Değerlendirme Komisyonu tarafından alınan … tarih ve … sayılı kararla, Kamu Denetçiliği Kurumunun … tarih ve … sayılı tavsiye kararı gereğince imar planında günübirlik tesis alanı olarak tespit gören alanın izin sahası dışına çıkartılarak, iznin bu kısmının iptalinin uygun görüldüğü belirtilerek Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararına uyulmasına karar verildiği, bilahare davalı idarece … tarih ve … sayılı Değerlendirme Kurulu Kararı ile Kamu Denetçiliği Kurumunun tavsiye kararına uygun olarak aldığı … tarih ve … sayılı Değerlendirme Komisyonu kararını, … İdare Mahkemesinin yukarıda anılan E:… sayılı davasını gerekçe göstererek 05/12/2018 tarihinde geri aldığı ve söz konusu davanın neticesinin beklenilmesine karar verdiği, bu arada … İdare Mahkemesince … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla söz konusu davanın süre aşımı yönünden reddine karar verildiği, sonrasında davalı idarece konuya ilişkin … tarih ve … sayılı yeni bir Değerlendirme Komisyonu kararının alındığı ve bu kararla Kamu Denetçiliği Kurumunun … tarih ve … sayılı tavsiye kararında belirtilen hususlara uyulmamasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın, müdahil şirkete 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/3. maddesi kapsamında 1. sınıf turistik tatil köyü inşâsı ve işletmesi için verilen orman izninin imar planında günübirlik tesis alanında (G2) kalan ve dosyada 19.741 m2 olarak belirtilen kısma yönelik olduğu görülmektedir.
Dava konusu alanı da kapsayan imar planlarının iptali istemiyle açılan davalarda İdare Mahkemelerince ret kararı verilmiş olup, istinaf incelemesinden geçen kararlar Danıştay Altıncı Dairesinde E:2019/17512 ve E:2019/20805 sayılı dosyalarda temyiz aşamasında bulunmaktadır. Bakılan davada temyiz isteminde bulunan müdahil tarafından Danıştay Altıncı Dairesinde bulunan dosyaların bekletici mesele yapılması talep edilmiştir.
İdare Hukukunda, tesis edilen bireysel işlemlerin hukuki denetiminin, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre ve yine aynı tarihteki hukuki durum esas alınarak yapılacağı açıktır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte, orman izni verilen alanın imar planında günübirlik tesis alanında kaldığı görüldüğünden, mevcut durum esas alınarak verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, yukarıda bahsi geçen imar planlarının iptali istemiyle açılan davalarda temyiz aşamasında Danıştay Altıncı Dairesince verilecek karar üzerine davalı idarece, dava konusu alana ilişkin verilen kesin izne dair yeniden değerlendirme yapılarak yeni bir işlem tesis edilebileceği ve bu işlemin de yeniden dava konusu edilebileceği tabiidir.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 21/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.




KARŞI OY :

(X)- Dava konusu ormanlık alanda 272 yataklı 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi maksadı ile … tarih ve … sayılı olur ile 49 yıl süreyle müdahil şirkete kesin izin verilmiştir. Dava konusu iznin 08/11/2003 tarihinden önce alınmış olması nedeniyle verilen iznin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının ve iznin iptaline ilişkin şartların oluşup oluşmadığının 6831 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi ile Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği'nin Geçici 2. maddesine göre değerlendirilmesi zorunludur.
Başka bir ifadeyle, dava konusu uyuşmazlığın imar ve kıyı mevzuatı değil, yalnızca orman mevzuatı esas alınarak hükme bağlanması gerekmektedir.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. maddesinin 3. fıkrasında (ilk iznin verildiği 24.06.1987 tarihinde yürürlükte olan hâlinde); "Turizm alan ve merkezleri dışında kalan Devlet ormanlarında kamu yararına olan her türlü bina ve tesisler için gerçek ve tüzel kişilere, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca bedeli karşılığında izin verilebilir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un Geçici 8. maddesinde "Bu Kanunun 17 nci maddesi hükümlerine göre 8/11/2003 tarihinden önce verilen turizm ve diğer izinlerin kesin izin hakları devam eder, izinli saha içinde kalmak kaydıyla mevcut tesislere tadilat, kapasite, tür ve sınıf değişikliği izni verilebilir. Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen tadilat, kapasite, tür ve sınıf değişikliği izinleri dâhil olmak üzere daha önce turizm amaçlı tesisler için verilen izinler ile diğer izinlerin irtifak hakkına dönüştürülmesinin izin sahibi tarafından talep edilmesi halinde, izin sahibi lehine bu Kanunun 115 inci maddesine göre irtifak hakkı tesis edilebilir." hükmü bulunmaktadır.
Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği'nin Geçici 2. maddesinin 15. fıkrasında "Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik veya taahhüt senedi hükümlerine aykırı davranılması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen turizm yatırımı/işletmesi belgesinin alınamaması veya bu belgelerden iptal edilmiş olanların yenilenmemiş olması halinde, Bakanlık onayı ile iptal edilerek, sona erer. İptal işlemi ilgiliye tebliğ edilir. Varsa irtifak hakkı da tapudan terkin edilir. Devlet ormanları üzerindeki her türlü bina ve tesisler eksiksiz ve bedelsiz olarak en geç üç ay içinde orman idaresinin tasarrufuna geçer. Söz konusu bina ve tesisler Genel Müdürlükçe değerlendirilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, dava konusu kesin iznin iptalini gerektiren hususlara bahsi geçen Yönetmelikte sayma usulüyle yer verilmiştir. Dava konusu olayda, izin alanının imar planında günübirlik tesis alanında kalması, Yönetmelikte düzenlenen ve iznin iptalini gerektiren hallerden biri olarak sayılmamıştır.
Ayrıca, davalı idare tarafından, müdahil şirkete verilen kesin iznin usulüne uygun şekilde kullanıldığı ve müdahil şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiği belirtilmektedir.
Bu durumda, bakılan uyuşmazlığın orman mevzuatında yer alan düzenlemelere göre hükme bağlanması gerektiğinden ve uyuşmazlıkta Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri uyarınca dava konusu kesin iznin iptalini gerektiren bir husus bulunmadığından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.


KARŞI OY:

(XX)- Dava konusu ormanlık alanda 272 yataklı 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi maksadı ile … tarih ve … sayılı olur ile 49 yıl süreyle müdahil şirkete kesin izin verilmiştir. Dava konusu iznin 08/11/2003 tarihinden önce alınmış olması nedeniyle verilen iznin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının ve iznin iptaline ilişkin şartların oluşup oluşmadığının 6831 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi ile Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin Geçici 2. maddesine göre değerlendirilmesi zorunludur.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17. maddesinin 3. fıkrasında (ilk iznin verildiği 24.06.1987 tarihinde yürürlükte olan hâlinde); "Turizm alan ve merkezleri dışında kalan Devlet ormanlarında kamu yararına olan her türlü bina ve tesisler için gerçek ve tüzel kişilere, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığınca bedeli karşılığında izin verilebilir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un Geçici 8. maddesinde "Bu Kanunun 17 nci maddesi hükümlerine göre 8/11/2003 tarihinden önce verilen turizm ve diğer izinlerin kesin izin hakları devam eder, izinli saha içinde kalmak kaydıyla mevcut tesislere tadilat, kapasite, tür ve sınıf değişikliği izni verilebilir. Çevre ve Orman Bakanlığınca verilen tadilat, kapasite, tür ve sınıf değişikliği izinleri dâhil olmak üzere daha önce turizm amaçlı tesisler için verilen izinler ile diğer izinlerin irtifak hakkına dönüştürülmesinin izin sahibi tarafından talep edilmesi halinde, izin sahibi lehine bu Kanunun 115 inci maddesine göre irtifak hakkı tesis edilebilir." hükmü bulunmaktadır.
Orman Kanununun 17/3 ve 18 inci Maddelerinin Uygulama Yönetmeliği'nin Geçici 2. maddesinin 15. fıkrasında "Kesin izin; sürenin dolması, izin sahibinin vazgeçmesi, bu Yönetmelik veya taahhüt senedi hükümlerine aykırı davranılması, Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen turizm yatırımı/işletmesi belgesinin alınamaması veya bu belgelerden iptal edilmiş olanların yenilenmemiş olması halinde, Bakanlık onayı ile iptal edilerek, sona erer. İptal işlemi ilgiliye tebliğ edilir. Varsa irtifak hakkı da tapudan terkin edilir. Devlet ormanları üzerindeki her türlü bina ve tesisler eksiksiz ve bedelsiz olarak en geç üç ay içinde orman idaresinin tasarrufuna geçer. Söz konusu bina ve tesisler Genel Müdürlükçe değerlendirilir." düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, dava konusu kesin iznin iptalini gerektiren hususlara bahsi geçen Yönetmelikte sayma usulüyle yer verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olayda, izin alanının imar planında günübirlik tesis alanında kalması, Yönetmelikte düzenlenen ve iznin iptalini gerektiren hallerden biri olarak sayılmamıştır. Bu nedenle, dava konusu alanın imar planındaki vasfı esas alınarak verilen iptal kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Aksi yaklaşımla, dava konusu olayda olduğu üzere 49 yıllığına verilen izin uyarınca turistik tesis (söz gelimi otel, restoran, eğlence alanları, havuz vb.) inşa edildikten sonra, bu alanı (turistik tesis alanını) kapsayan kısmın imar planında ayrıldığı vasfın sonradan (örneğin turistik tesis inşa edildikten bir süre sonra) değişmesi halinde, bu alana ilişkin verilen kesin iznin iptaline karar verilmesi gerekecek, bu husus da hukuki güvenlik ve hukuki öngörülebilirlik ilkelerine açıkça aykırılık teşkil edecektir. Başka bir ifadeyle, turistik tesisin imar planında ayrıldığı vasfın değişmesi halinde iznin ne kadarlık bir süre için verildiğinin önemi kalmayacak, izin sahibi her an iznin iptalini gerektirecek bir imar planı değişikliğiyle karşı karşıya kalacak ve bu durum izin sahibi için belirsizlik yaratacaktır.
Kaldı ki, dava konusu izin 1. sınıf turistik tatil köyü yapımı ve işletmesi maksadı ile verilmiş olup, günübirlik tesis alanında inşa edilebilecek olan duş, pastane, lokanta, spor tesisleri, yüzme havuzu gibi kullanım alanlarının müdahil şirket lehine tahsis edilen alanda ticari tesis olarak işletilebileceği izahtan varestedir. Bu alanda, imar planına göre inşa edilmemesi gereken yapıların inşa edilmesi veya inşa edilen yapıların mevzuata aykırı şekilde kullanılması hali ise başka bir davanın konusunu oluşturacaktır.
Bu durumda, davalı Orman Genel Müdürlüğünce, verilen kesin iznin usulüne uygun şekilde kullanıldığı ve müdahil şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiği belirtildiğinden ve iznin iptalini gerektiren başkaca bir neden de bulunmadığından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının yukarıda verilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi