19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19314 Karar No: 2018/4511 Karar Tarihi: 26.09.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19314 Esas 2018/4511 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/19314 E. , 2018/4511 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkil şirketin 28.02.2014 tarihinde keşide ederek dava dışı ...’a verdiği 14.400,00 TL bedelli çekin, ciro edilerek verildiği dava dışı ...’ın yedindeyken çalındığını, söz konusu çekin ... 2. Ticaret Mahkemesi’nin 2014/64 D.iş sayılı dosyası ile iptaline karar verildiğini ve ödeme yasağı konulduğunu, davalı banka tarafından yasal hamil sıfatıyla ödeme yasağı kaldırılarak icra takibi başlatıldığını ve müvekkili şirketin haciz baskısı altında çek bedelini ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, müvekkili şirketin ... . İcra Müdürlüğü’nün 2014/18773 Es. sayılı takip dosyasında dava konusu çeke ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile icra baskısı altında ödenen 19.125,18 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte % 20 kötü niyet tazminatının davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çekin hamili olan ve bankalarından kredi kullanan ... tarafından kredi sözleşmesinin garantisi ve teminatı olarak verildiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli hamil olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, çekin vade tarihinin 28.02.2014 iken 28.04.2014 olarak değiştirildiği ve paraf edildiği, bu parafın çeki imzalayan davacı şirket yetkilisi ... ’a ait olmadığı, kıymetli evrak vasfını kaybeden çekle ilgili olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı ve davacı şirketin cebri icra tehdidi altında çek bedelini ödediği, davalı bankanın ise davacı şirket aleyhine sebepsiz zenginleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı bankanın takip nedeniyle kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava icra takibi nedeniyle haksız yere tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, keşide tarihinde tahrifat olması nedeniyle çekin kambiyo vasfını yitirdiği şeklindeki kabulü doğru ise de, yetkili hamil tarafından keşideciye süresinde ibraz edilmeyen çek nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacağın tahsili talep edilebilir. Her ne kadar mahkemenin bu yöndeki gerekçesi doğru olmasa da, takibe konu çekin incelenmesinde, çek lehtarı tarafından davalı bankaya yapılan cironun tahsil cirosu olduğu, temlik cirosu niteliğinde olmadığı, diğer taraftan çekte cirosu bulunan dava dışı ... ’nın cirosundan sonra davalı ... ... Şubesi kaşesinin iptal edildiği, bu durumda davalının takibe konu çekte sıfatının bulunmadığı gibi yetkili hamil olmadığından dolayı alacak isteminde bulunamayacağı açıktır. Mahkemece somut olayda davanın açıklanan nedenlerle kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kabulü doğru olmayıp bu husus bozmayı gerektirir ise de, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ :Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.