4. Hukuk Dairesi 2019/3074 E. , 2019/6010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 10/04/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davann husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kasten yaralama ve hakaret eylemlerine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin bankamatikten para çektiği sırada görevli polis memuru davalı ... ile tartıştıklarını, davalının olay yerine gelen diğer davalı polis memuru ... ile birlikte davacıyı döverek ekip aracına bindirdiklerini, davalıların davacıyı polis karakoluna götürüp orada da hakaret edip dövdüklerini, ardından işlem yapmadan davacıyı serbest bıraktıklarını, davacının yaralandığını ve kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil olarak tahsili talebinde bulunmuştur.
Davalı ...; olay tarihinde polis memuru olarak görevini yaparken, aşırı alkollü olan davacının kendilerine saldırdığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, alkollü olan davacının polis aracına binerken ve araç içerisinde gösterdiği mukavemete bağlı yaralanmış olabileceğini, davaya konu olaya ilişkin ceza dosyasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini, bu kararın hukuk hâkimini bağlamayacağını ve istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; Anayasanın 129/5. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 13.maddesi gereğince kamu görevlisi durumunda olan davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, HMK’nın 114/1-d, 115 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dosya üzerinden karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır. HMK’nın 137. Maddesinde ön
incelemenin kapsamı; 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar; 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet ve 140. maddesinde yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir. HMK’nın 137 ve 140. maddelerine göre dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra, tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 137. ve devamı maddelerinde düzenlenen emredici hükümlere aykırı olarak, ön inceleme ve ön inceleme duruşması yapılmaksızın dosya üzerinden yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 12/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.