14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/458 Karar No: 2019/9109 Karar Tarihi: 15.04.2019
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/458 Esas 2019/9109 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, dava zamanaşımı süresinin dolmamış olması nedeniyle davanın düşmesi yönündeki düşünceye katılmamışlardır. Vicdani kanı oluşan duruşma süreci esas alınarak yapılan incelemelerde, suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak saptandığı ve cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı sonucuna varılmıştır. Kanuna göre, 5237 sayılı TCK'nın 103/2 ve 103/6. maddelerinde belirtilen cezanın üst sınırı nazara alındığında, asli ve ilave dava zamanaşımı süresi on beş yıldır (66/1-c, 66/2 ve 67/4. maddeler).
14. Ceza Dairesi 2018/458 E. , 2019/9109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK"nın 103/2 ve 103/6. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırı nazara alındığında 5237 sayılı TCK"nın 66/1-c, 66/2 ve 67/4. maddesine göre asli ve ilave dava zamanaşımı süresinin on beş yıl olduğu ve bu sürenin inceleme tarihine kadar dolmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşmesi yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanığa yükletilen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna dair ulaşılan çözümü, haklı kılıcı zorunlu unsurların, ve bu suçun, sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün delillerle soruşturma ve kovuşturmalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz incelemesini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu, fiilin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, anlaşıldığından suça sürüklenen çocuk müdafisinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak olarak, temyiz taleplerinin esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.