21. Hukuk Dairesi 2016/19382 E. , 2018/6219 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, 11/01/2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda % 56 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı ile eşinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, maddi tazminat tutarı 46.845,91 TL.nin davalılardan müteselsilen tahsiline, olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminat olarak davacı ... 5000,00 TL.nin davalılardan müteselsilen tahsiline, olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, diğer davacı ... manevi tazminat olarak 2000,00 TL.nin davalılardan müteselsilen tahsiline, olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt belgelerin incelenmesinden davacıya bağlanan gelirin onay tarihi konusunda Kurum evraklarının çelişkili olduğu (01/05/2005 ve 27/03/2014 olmak üzere farklı tarihlerin belirtildiği), davacının 11/01/2005 tarihinde iş kazası geçirdiği, davacının dava dilekçesi ile 500 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, 05/08/2015 tarihinde açtığı dava ile davacıların manevi tazminat talebinde bulundukları, 25/06/2015 tarihinde de ıslah dilekçesi ile davacı sigortalının maddi tazminat talebini hükmedilen tutar kadar artırıldığı, manevi tazminat talepleri ile ıslah dilekçesine karşı davalıların süresinde zamanaşımı def"inde bulundukları anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık bu tür davalarda B.K.’nun 125. maddesi gereğince uygulanmakta olan 10 yıllık zaman aşımı süresinin hangi tarihte başlatılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Somut olayda davacıda meydana gelen sürekli iş göremezlik derecesine ilişkin olarak değişen ve gelişen bir durum söz konusu olup olmadığının değerlendirilip, davacının sürekli iş göremezlik derecesinin hangi tarihte başladığının kesin olarak belirlenmesi ile sonuca gidilmesi gerekirken yazılın şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.