
Esas No: 2017/8587
Karar No: 2018/408
Karar Tarihi: 22.01.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/8587 Esas 2018/408 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, Davalının kredi borcunu ödememesi üzerine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ... 8.İcra Dairesi"nin 2013/6798 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/19-109 Esas ve 2009/123 Karar sayılı ilamında değinildiği üzere, 10.04.1992 tarih, 1991-7 Esas 1992-4 Karar Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hâkimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olması gerektiğini öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İçtihadı Birleştirme Kararlarının bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır.
Öyle ki, İçtihadı Birleştirme Kararında bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde, başka hiçbir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, hükmün sonuç kısmında ise, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerektiği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, tefhim edilen kısa kararda; "Davalının ... 8. İcra Müdürlüğü"nün 2013/6798 sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına," karar verilmiş iken, gerekçeli kararın gerekçe kısmında; "takip dosyasında borçlunun takibin durdurulmasını gerektirecek bir itirazının bulunmadığını ve dolayısıyla takibin durdurulmasının hatalı olduğunu, bu kabule göre de takibin durdurulmasında davalı borçlunun kusuru bulunmadığı" belirtilmiştir, Bu nedenle, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki oluşturulması, HUMK."nun 388/son (yeni HMK 297/son) madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir. HUMK."nun 388/son (yeni HMK 297/son) madde ve fıkrası gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.