11. Hukuk Dairesi 2019/3357 E. , 2020/1469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 28/12/2017 gün ve 2009/191-2017/1209 sayılı kararı onayan Daire"nin 06/02/2019 gün ve 2018/1975 - 2019/866 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, diğer davalıların ise şirketin denetim ve yönetim kurulu üyeleri olduklarını, görevlerini yasaya uygun şekilde yerine getirmediklerini,haklarında çeşitli ceza ve hukuk davalarının açıldığını, şirketin hisselerini hile ve desise ile sattıklarını, bedelleri tamamen ödenmemiş paylar için hamiline yazılı senet çıkarılamayacağı halde davalıların hisse satışlarını yaptıklarını, anılan eylemleri nedeniyle müvekkilinin doğrudan ve dolayısıyla zarara uğramasına neden olduklarını ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirketteki paydaşlıkları ve paydaşlık oranın tesbiti ve tesciline, işbu tarihte yedlerinde bulunmayan yasal şartlara haiz senetlerin verilmesine, müvekkili için tesbit edilecek paydaşlık oranları doğrultusunda doğrudan ve dolaylı 5.500 YTL"sı zararın davalıların sorumlulukları nisbetinde davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olup, ellerinde hisse senetlerinin bulunduğunu, şirkete karşı TTK"nın 329. maddesi hükmü uyarınca alacak davası açamayacaklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dolaylı zararını 500 TL, doğrudan zararını 5.000 TL olarak açıkladığı, ceza dava dosyalarında zamanaşımı nedeniyle düşürülme ve ortadan kaldırma kararları verildiği, davalı şirket yöneticilerinin işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin herhangi bir bilirkişi raporunun bulunmadığı, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemiz tarafından onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 20,80 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 477,45 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.