Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9785
Karar No: 2020/1959

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9785 Esas 2020/1959 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/9785 E.  ,  2020/1959 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü 5097 Ada, 4, 5 ve 6 parsellerin malikiyken, Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/158 Esas ve 2012/115 Karar sayılı ilamı ile 4 parselin 68,40 m²"sinin, 5 parselin 205,36 m²"sinin, 6 parselin 434,99 m²"sinin orman vasfında olduğu gerekçesiyle müvekkili adına olan tapusunun iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, kararın 26/04/2013 tarihinde kesinleştiğini belirterek tapusu iptal edilen kısımlar için 100.000,00.-TL"nin iptal kararının kesinleştiği 26/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 13/03/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 64.162,50.-TL artırarak dava dilekçesinde belirtilen miktarla birlikte toplam 164.162,50.-TL"nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, 142.750,00.-TL"nin iptal kararının kesinleştiği tarih olan 26/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 30.05.2017 gün ve 2015/16687 Esas - 2017/4754 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Bozma ilamında “Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nisbi harca tabi davalardandır.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır" hükmüne yer verilmiştir.
    Harçlar Kanununda, harç alınması veya tamamlanması yanların isteğine bırakılmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi hükme bağlanmış ve yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmıştır. Nitekim bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 12.10.2011 gün ve E: 2011/3-629, K: 2011/613 ile 23.10.2013 gün ve E: 2013/7-31, K: 2013/1481, 24.12.2013 gün ve 2013/21- 445 E. - 2013/1625 K. sayılı ilâmlarında da benimsenmiştir.
    Yargılama aşamasında taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Kural olarak ıslah işlemi harca tabi bir işlem olup; ıslah edilen husus, değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davacı taraf, 492 sayılı Kanun kapsamında kendisi harçtan muaf olmadığı gibi, işlemi de yargı harçlarından müstesna değildir. Davacının yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, ıslah edilen dava değeri üzerinden nisbi tarifeye göre ıslah harcı ödenmedikçe eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir. Islah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır.
    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 100.000.-TL tazminat talebinde bulunmuş, sonra da; 13/03/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 164.162,50"TL’ye arttırmış ancak tamamlama harcını yatırmamıştır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler gözardı edilerek, ıslah harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuştur.
    Bu durumda mahkemece; yürürlükteki harçlar tarifesi uyarınca ıslah edilen dava değeri üzerinden ıslah harcını ödemesi konusunda davacıya usulünce süre verilip harç tamamlanırsa ıslah edilen miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, harcı tamamlanmayan ıslah dilekçesine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak eksik ıslah harcı tamamlatılmış ve yargılama sonucunda davacının davasının kısmen kabulüne, 142.750,00 TL’nin iptal kararının kesinleştiği tarih olan 26/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, tazminat istemine dayanak 5097 ada 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların sırasıyla 515,07 m²; 516,07 m² ve 627,04 m² yüzölçümlü olarak arsa vasfıyla 24/12/1997 tarihinde imar uygulaması ile tapuya tescil edildikleri, 02/10/2000 tarihinde yapılan satış işlemi nedeniyle davacı adına tapuda kayıtlı iken Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2012 gün ve 2011/158 – 2012/115 sayılı kararı ile sırasıyla 68,40 m², 205,36 m² ve 434,99 m² yüzölçümlü bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 26/04/2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 03/06/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, davalı Hazine vekili 20/08/2014 havale tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil davasının davalısı ... ile tapu maliki ... (Balcı)’ın farklı kişiler olması nedeniyle tapuda Hazine adına tescil işlemi yapılamadığını beyan etmiştir. Dava konusu taşınmazların tapusunun iptaline ilişkin Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2012 gün ve 2011/158 Esas - 2012/115 Karar sayılı mahkeme dosyası dosya arasında bulunmamaktaysa da dava dilekçesinin ekinde bulunan karar örneğine göre tapu iptal davasında davalı olan ... 22/05/1945 doğumlu, .... TC kimlik numaralıdır. Temyize konu tazminat davasında davacı olan tapu maliki ... (Balcı) ise 10/08/1980 doğumlu,..... TC kimlik numaralıdır. Bu durumda, tapu maliki olan ... (Balcı) aleyhine kesinleşen bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığından temyize konu davada taşınmazların orman tahdit sınırları kapsamında kalan kısımları tespit edilerek bu kısımların tapusunun iptaline de karar verilmelidir. Yine bu durum, değerlendirme tarihini ve hükmedilecek tazminata uygulanacak faizin başlangıç tarihini de etkileyecektir.
    Mahkemece, Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2012 gün ve 2011/158 Esas - 2012/115 Karar sayılı dosyası getirtilerek bu dosyanın davalısı ile eldeki tazminat davasının davacısının aynı kişi olup olmadığı tespit edilmeli ve sonuca göre yargılama yapılarak hüküm kurulmalıdır.
    Kabule göre de, mahkeme kararı ile tapusu iptal edilen taşınmazların toplam yüzölçümleri 708,75 m2 olmasına rağmen 713,75 m2 üzerinden hesaplama yapılması, tazminat hesaplanmasında emsal alınan taşınmazın satışına ilişkin alıcı, satıcı, satış tarihi, satış bedeli ve yüzölçümünü gösterir şekilde tapu kaydının, resmi satış akit tablosunun, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin, imar durumunun, taşınmazdan DOP kesintisi yapılıp yapılmadığının ilgili yerlerden sorulup hükme esas alınan bilirkişi raporunun doğruluğu denetlenmeden hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi