Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11063 Esas 2016/10873 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11063
Karar No: 2016/10873
Karar Tarihi: 19.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11063 Esas 2016/10873 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kendisini Aras Kargo elemanı olarak tanıtarak, resmi kurumlardan geldiğini söylediği zarfı, katılan ve müştekilere 30 TL kargo gönderim bedeli alarak teslim ettiği, bu suretle müşteki ve katılanlara yönelik ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve sanığın katılanların zararını karşılamadığından TCK'nın 168/2 maddesinin uygulanma koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında 3.000 TL ve 20 TL adli para cezası ve taksitlendirme (25 kez) verildiği belirtilmiştir. Ancak, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında, söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bunun sonucunda hükmün bozulmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 157/1, 168/2, 52/2-4, 50/1-a olarak belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/11063 E.  ,  2016/10873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 168/2, 52/2-4, 50/1-a. maddeleri uyarınca, sanık hakkında 3.000 TL ve 20 TL adli para cezası ve taksitlendirme (25 kez)


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, kendisini Aras Kargo elemanı olarak tanıtarak, resmi kurumlardan geldiğini söylediği zarfı, katılan ve müştekilere 30 TL kargo gönderim bedeli alarak teslim ettiği bu suretle müşteki ve katılanlara yönelik ayrı ayrı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
    Sanığın eyleminin, katılan ve müşteki beyanı, sanığın kabulü ile tüm dosya kapsamından dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanık, katılanların zararını karşılamadığından TCK"nın 168/2 maddesinin uygulanma koşulları oluşmadığı halde yazılı şekilde hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.