Esas No: 2001/481
Karar No: 2003/5610
Karar Tarihi: 22.12.2003
Danıştay 11. Daire 2001/481 Esas 2003/5610 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir muhasebe şefine vekalet ettiği döneme ait ödenen vekalet aylığı ile zam ve tazminat farklarının tahsil edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi, davacının lise mezunu olmasına rağmen valilik onayı ile 1. derece kadrolu malmüdürlüğü görevine vekalet ettiğini ancak yüksek öğrenim şartını taşımadığı için zam ve tazminatların vekalet görevi sırasında ödenmesinde hata olduğunu belirterek işlemin bir kısmının iptaline karar vermiştir. Ancak Danıştay, davacının üstlendiği sorumluluk dikkate alınarak vekalet görevinden ötürü vekalet aylığına eşdeğer tutarda bir meblağın tazminat olarak ödenmesi, zam ve tazminatlara ilişkin talebinin ise reddi yolunda karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararda hukuki isabet görülmediğini belirterek İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 86, 174 ve 175. maddeleri, ayrıca 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen 152. madde. 99 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği'nde ise vekalet göreviyle
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBİRİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/481
Karar No : 2003/5610
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davalı) : Maliye Bakanlığı - ANKARA
2- (Davacı): …
İstemin Özeti : Dava, malmüdürlüğüne vekalet eden ve muhasabe şefi olan davacıya vekalet ettiği döneme ait olarak ödenen vekalet aylığı ile zam ve tazminat farklarının tahsil edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesi … gün ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden, … Malmüdürlüğünde lise mezunu olup, 3. derecenin 2. kademesinden aylık alan ve şef olarak görev yapan davacının, 29.1.1999 tarihli … Valiliği vekalet onayı ile 657 sayılı Kanunun 86. maddesi gereği 18.12.1998 tarihinden geçerli olmak üzere 1. dereceli aynı yer malmüdürlüğü görevine vekalet ettirildiği, daha sonra ise bu görev için aranılan yükseköğrenim görme şartını taşımadığından bahisle ödenen vekalet aylığı, zam ve tazminatların dava konusu işlem ile tahsil edildiğinin anlaşıldığı, 657 sayılı Kanunun 86. maddesinde, vekil olarak atanacak kimselerde aranacak nitelikler belirtilmiş olup, atama usulüne uygun olarak yetkili makam tarafından yapıldığından vekaleten ataması yapılan ilgilinin, bu atama işlemine istinaden bir taraftan asilin yetkisine sahip olurken, diğer taraftan da vekalet görevi için öngörülen zam ve tazminatlardan istifade etmesi gerekeceği, her ne kadar 99 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde vekil olarak atanacaklarda aranacak şartlar belirtilmiş ise de, bu şartların atama işlemi sırasında yetkili makamlarca aranması ve atamanın nitelikleri taşıyanlar arasında yapılması gerektiği, bu husus gözönüne alınmadan ataması yapılan ve fiilen vekalet görevini yürüten ilgililerin daha sonra mali hakların ödenmesi sırasında asilin şartlarına haiz olmadığı ileri sürülerek zam ve tazminatların ödenilmesinden kaçınılmasının veya geri istenilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı, bu durumda, 1. derece kadrolu malmüdürlüğü görevine vekalet ettiği tartışmasız olan davacının, 657 sayılı 86. maddesinin amir hükmü gereği bu görevi aylıksız yürütmesi gerektiğinden vekalet ücretini haketmediği, vekalet ücretinin hataen ve yersiz ödendiği sonucuna varıldığından davaya konu işlemin vekalet ücretinin davacıdan tahsilini öngören kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak işlemin zam ve tazminatların tahsiline ilişkin kısmında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin, zam ve tazminatların davacıdan tahsilini öngören kısmını iptal etmiş, vekalet aylığının tahsiline ilişkin kısmını ise reddetmiştir. Davalı Maliye Bakanlığı tarafından, tesis edilen işlemde isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafından ise mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, taraflar temyiz istemlerinin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : …
Düşüncesi : Taraflar temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle taraflar temyiz istemlerinin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86. maddesinde, vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartlarının düzenlenmiş, 174. maddesinde, vekalet aylıklarının ödenebilmesi için görevin fiilen yapılmasının zorunlu olduğu belirtilmiş, 175. maddesine 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen ikinci fıkrasında ise, vekalet aylığı ödenebilmesi için vekilin asilde aranan şartları taşımasının zorunlu olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Anılan Kanunun mülga 213. maddesinden sonra gelen ek maddesi, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 152. madde olarak "zam ve tazminatlar" başlığıyla kanuna eklenmiş olup, anılan kanun maddesine istinaden hazırlanan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve aynı Kanunun Ek Geçici 9. maddesi kapsamına giren kurumlardan aylık alanlara ne miktarda zam ve tazminat verileceğine ilişkin 19.1.1998 tarihli ve 98/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, karara ekli I, II ve III sayılı cetvellerde yeralan zam ve tazminatların ödenmesinde uyulacak ortak hükümleri düzenleyen 6. maddesinin (H/b) bendinde, kurumlarınca bir göreve kurum içinden veya diğer kurumlardan vekalet ettirilenlere, bu kararnamede asli kadroları için öngörülen zam ve tazminatlarının toplamı ile vekalet ettikleri kadro için öngörülen zam ve tazminatların toplamının net tutarları mukayese edilerek fazla olanı; 657 sayılı Kanunun 175. maddesindeki oranlar dikkate alınmaksızın, vekalet görevine başlanıldığı tarihten itibaren ve bu görevin fiilen yapıldığı sürece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan, 99 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde de, vekalet göreviyle ilgili genel hükümlere yer verildikten sonra 1-4 üncü dereceli kadrolara vekalet edeceklerin 657 sayılı Yasanın 68. maddesinde belirtilen şartları haiz olmaları öngörülmüş ve ayrıca 657 sayılı Yasanın 68/B maddesindeki 1-4. derecedeki kadrolara atanmak için yüksek öğrenim görmüş bulunmak şartı aranmıştır.
Bu hükümler karşısında, asilde aranan şartları taşımayan bir kişinin vekil olarak atanamayacağı ve kendisine vekalet aylığı ödenemeyeceği açık olmakla birlikte, Anayasanın 18. maddesinde düzenlenen ve angaryayı yasaklayan hükmü uyarınca, davacının fiilen yürüttüğü görev karşılığında bazı maddi haklara hak kazanacağı, ancak yüksek öğrenim mezunu olmaması nedeniyle zam ve tazminatları alamayacağı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, lise mezunu olan ve 1. derece kadrolu malmüdürlüğü görevini valilik oluru ile vekaleten yürüten davacıya üstlendiği sorumluluk dikkate alınarak yürütülen vekalet görevinden ötürü vekalet aylığına eşdeğer tutarda bir meblağın tazminat olarak ödenmesi, zam ve tazminatlara ilişkin talebinin ise reddi yolunda karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, 22.12.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.