Esas No: 2020/4802
Karar No: 2021/3291
Karar Tarihi: 21.06.2021
Danıştay 8. Daire 2020/4802 Esas 2021/3291 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4802
Karar No : 2021/3291
Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) ..
Vekili : Av. …
2- (Davalılar) I- … İdaresi Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
II- … İşleri Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
III- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
IV- … Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci ve Onuncu Dairelerince 2575 sayılı Yasaya 3619 sayılı Yasayla eklenen Ek 1 maddesi hükmü uyarınca birlikte yapılan toplantıda işin gereği görüşüldü.
Dava, davacıya ait ev ve eşyaların 03-04/07/2012 gününde Samsun ilinin genelinde yağan aşırı yağışlar sonrasında Yılanlı Derenin taşması üzerine hasar görmesi nedeniyle oluştuğu öne sürülen 95.000,00-TL maddi, 25.000,00-TL manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; Mahkeme'nin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının Danıştay Sekizinci Dairesi ve Onuncu Dairesi'nin 23/02/2016 tarih ve E:2015/12886, K:2016/1600 sayılı müşterek heyet kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak, Canik Belediyesi hasım konumuna alınmış, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 01.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda, meydana gelen sel olayında sonuç olarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün %30, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın %20, Canik Belediye Başkanlığı'nın %15, yapı sahibi olan davacının %35 kusurlu olduğu, Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün kusurunun bulunmadığı belirlendikten sonra söz konusu rapor hükme esas alınmış; yine bilirkişi raporunda bina değerinin enkaz bedeli düşülerek 44.982,00-TL ve zarar gören ev eşya bedelinin 13.000,00-TL olarak belirlendiği göz önüne alınarak bu zarardan davacının %35 oranındaki müterafik kusuru düşüldükten sonra kalan 37.688,30-TL tutarındaki maddi tazminat ile takdir edilen 2.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı DSİ Genel Müdürlüğü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Canik Belediye Başkanlığı tarafından bilirkişi raporunda tespit edilen kusurları oranında davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
Anılan karar taraflarca karşılıklı olarak temyiz edilmiştir.
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 1. maddesinde; "İstanbul Büyükşehir Belediyesinin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletilmek üzere İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün kurulduğu" belirtilmiş, aynı Kanunun 2. maddesinin (b) bendinde; "Kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak; gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak ya da kurdurmak; kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek" ve (d) bendinde; "Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak" İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinin görev ve yetkileri arasında sayılmış, 25. maddesinde de; "Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez." Ek 5. maddesinde de, "Bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır" kurallarına yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7/r maddesinde; "Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak." Büyükşehir Belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/e maddesinde de; müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmenin; kaynak sularını işletmek veya işlettirmenin, belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında olduğu belirtilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 31 ve 32. maddelerinde kullanma izni alınmamış yapılar ve ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında düzenlemeler yapılmıştır.
6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesinde; taşkın sular ve sellere karşı koruyucu tesisler meydana getirmek, DSİ'nin görevleri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Samsun ilinde 03-04.07.2012 tarihlerinde meydana gelen aşırı yağışlar sonucunda, Canik İlçesi, … Mahallesi, … Geçidi, ... Sokak, No:… adresinde bulunan binanın ikinci katında bulunan davacıya ait dairede yer alan eşyaların ve dairenin sel sularının basması sonucunda zarar gördüğü, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasında davacı tarafından 16.04.2013 tarihinde tespit yaptırıldığı, yaptırılan tespit sonucunda davacının uğradığı 95.000,00-TL maddi ve 25.000,00-TL manevi olmak üzere toplam 120.000,00-TL zararın tazmini istemiyle davalı idarelere ve Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvuruda bulunulduğu, bu başvuruların davalı idarelerce reddedilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından da incelenemezliğine karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, uyuşmazlığa konu binanın birinci katında ikamet etmekte olan kişi tarafından açılan ... İdare Mahkemesi'nin E:… esasına kayıtlı dava dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 25.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda, kendisine tanımlanan görevlerinin gereklerini yerine getirmediğinden ve kanalizasyon sistemindeki projelendirme-yapım-işletme yanlış ve eksikliklerinden dolayı Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün de kusurlu bulunduğu tespit edildikten sonra meydana gelen sel olayında sonuç olarak, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün %60, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın %20, Canik Belediye Başkanlığı'nın %10, Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün %10 kusurlu olduğu belirlenmiş olup, söz konusu raporun hükme esas alınması sonucu verilen kararın temyiz incelemesinde Dairemizin 21.06.2021 tarih ve E:2019/10190, K:2021/3290 sayılı kararıyla 25.01.2019 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek yeterlilikte bulunmuştur.
Bu durumda, hizmet kusuru bulunan idarelerin tespiti ve olaydaki kusur sorumluluklarının oranı yönünden yukarıda yer verilen dava dosyasında yer alan bilirkişi raporu doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerekmektedir.
Öte yandan, yine, zarar gören binanın birinci katında oturan kişi tarafından açılan ... İdare Mahkemesi'nin E:… esasına kayıtlı dava dosyasının temyiz incelemesinde (E:…), binanın yapı ruhsatı ve yapı kullanma izninin bulunmaması nedeniyle davacının %50 müterafik kusuru bulunduğuna yönelik İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, diğer davanın davacısına atfedilen kusur oranının bakılmakta olan işbu davanın davacısı yönünden de aynı olduğu anlaşıldığından, Mahkemece yeniden bir karar verilirken davacının %50 oranındaki müterafik kusuruna denk gelen miktar düşüldükten sonra kalan kısmın davalı idarelerce kusurları oranında davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Temyize konu kararın hükmedilen manevi tazminata yönelik kısmının incelenmesi:
Manevi tazminata hükmedilebilmesi için idarenin hukuka aykırı bir işlemi veya eylemi sonucu ağır bir elem ve üzüntünün duyulmuş olması ya da ilgilinin şeref ve onurunun zedelenmesi veya kişinin fizik yapısını zedeleyen, yaşama ve kazanma gücünün azalması sonucunu doğuran olayların meydana gelmesi gerekmekte olup; doktrinde de kabul edildiği üzere, manevi tazminat ilgilinin mal varlığında meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı olmayıp, manevi tatmin aracıdır.
Uyuşmazlık konusu olayda, manevi tazminat için gereken şartların oluşmadığı dikkate alınarak davacının manevi tazminat isteminin reddi gerekirken 2.000,00-TL tutarında manevi tazminat isteminin kabulüne yönelik İdare Mahkemesi kararının bu kısmı yönünden de hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.