14. Hukuk Dairesi 2016/5174 E. , 2019/2461 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 2092, 195 ve 2058 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini talep etmiş; davalılar ..., ... ve ... vekili davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ... ve ... vekili temyiz etmişlerdir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar ..., ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Satışına karar verilen taşınmaz;
a) Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında,
b) Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında,
c) Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesi gerekir.
Öte yandan, paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Satış bedeli üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının da satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda paydaşlardan tahsiline karar verilmelidir.
Bununla birlikte, 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; mahkemece, hükmün B-1, C-1 ve D-1 numaralı bentlerinde, “satış bedelinin taraflara tapudaki ve veraset ilamındaki payları doğrultusunda dağıtılmasına” denildikten sonra B-2, C-2 ve D-2 numaralı bentlerinde, satış bedelinin muhdesat sahibi paydaşlara bilirkişi raporlarında belirlenen muhdesat oranlarına göre, kalanının tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara dağıtılmasına karar verilmek suretiyle infazda tereddüt meydana getirecek şekilde çelişki oluşturulması ve satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 karar ve ilam harcının paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda tahsiline karar verilmesi gerekirken, harcın paydaşlardan hangi oranlarda alınacağının hükümde belirtilmemiş olması doğru görülmemiş ise de belirtilen hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca adı geçen davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle; hükmün B-1, C-1 ve D-1 numaralı bentlerinde yer alan, “satış bedelinin taraflara tapudaki ve veraset ilamındaki payları doğrultusunda dağıtılmasına” ibaresinin hükümden çıkarılmasına ve hükmün E bendinde yer alan, “hisseleri oranında” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda” ibaresinin eklenmesine, hükmün HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.