11. Hukuk Dairesi 2018/126 E. , 2019/2236 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 25/10/2017 tarih ve 2017/718-2017/964 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, müvekkili tarafından davalı şirketin kuruluş sermayesinin ödendiğini, davalı şirketin 29.04.2014 tarihli genel kurulunda şirket sermaye miktarının artırılması hususunda karar alındığını ve müvekkilinin kendisine düşen sermaye borcunu yasal süresi içinde ödeyeceğini belirttiğini ancak genel kurul toplantısında artırılan sermaye bedelinin ortaklarca ödeneceği vade belirlenmemiş olmasına rağmen, 3/4"lük kısmının 31.05.2015 tarihine kadar ödeneceği yönünde karar alındığını ileri sürerek, tadil metnindeki artırılmış sermayenin ödeme vadesine ilişkin düzenlemenin yok hükmünde olduğunun tespitine, ... nezdindeki kayıtların terkinine, müvekkilinin arttırılan sermaye payını 31.05.2014 tarihinde ödemediği gerekçesi ile şirketten ihracını veya müvekkilinin mevcut sermaye payının satılmasını ya da şirket sermayesinin yeniden arttırılması sonucunu doğuracak kararların alınmasını önlemek ve bu yönlerde kararlar alınmış ise işlemlerin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı Özel Samsun Eğitim Sentezi İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili, üç ay içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, genel kurulda şirket sermayesinin arttırılmasının oy birliği ile kabul edildiğini, sermaye arttırım bedeline ilişkin ödeme tarihinin belirlenmediği iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafça asıl dava ve birleşen davadan feragat edildiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde de bulunulmadığı, davalı şirketin de feragati kabul ettiği gerekçesiyle, davanın ve birleşen davanın feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, asıl davada davanın reddine ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin 01.07.2015 tarihli kararın, karar düzeltme talebi sonucunda Dairenin 14.07.2017 tarihli bozma kararı ile ortadan kalkmış bulunmasına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasında ve davalılar lehine temyize konu kararda vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 57,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.