22. Hukuk Dairesi 2019/2621 E. , 2019/7604 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ: 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: İŞKOLU TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili ... Pazarlama Dağıtım İnş. Taah ve Dış Ticaret A.Ş.’ne ait ... Mahallesi ... / ... adresinde kurulu bulunan işyerinde davalı ..."nın müracaatı üzerine diğer davalı ..."nca yapılan inceleme sonucunda, işyerinin İşkolları Yönetmeliği"nin 10 sıra nolu “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığının tespit edildiğini ve buna dair 2017/6 sayılı kararın 9 Mayıs 2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlandığını, müvekkiline ait belirtilen işyeri ile ilgili olarak verilmiş olan işkolu tespit kararının İşkolları Yönetmeliği"ne ve mevzuata aykırı olduğunu, müvekkili işverenin iptalini talep ettiği işkolu tespit kararında yazılı adres dışında başkaca üç işyerinin daha mevcut olduğunu, bu işyerlerinin “Genel Müdürlük: ... Mahallesi ... ... ... Cad. ... ... / ... ... Mah. ... ... olduğunu, söz konusu işkolu tespit kararında müvekkili işverenin sadece ... Mahallesi ... adresinde kurulu olan işyeri için tespit yapıldığını, müvekkiline ait diğer üç işyerinin, yapılan işkolu tespitinde dikkate alınmadığını, oysa bir işkolu belirlenirken aynı işverenlik çatısı altında bulunan tüm işyerlerinde inceleme yapılarak o işverenliğin girdiği işkolunun tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenle işkolu tespit kararının sırf bu eksik inceleme nedeniyle dahi iptali gerektiğini, söz konusu işkolu tespit kararının barındırdığı tespitleri itibariyle de yanlış olduğunu, zira anılan işkolu tespit kararında “Bakanlığımızca yapılan incelemede; ... Pazarlama Dağıtım İnş.Taah. ve Dış Tic. A.Ş. unvanlı işverenliğe bağlı işyerlerinde yapılan asıl işin her türlü basın, yayın, gazete, kitap, dergi, afiş, oyuncak, elektronik cihazlar vb. satış işi olduğu, çalışanlarında ağırlıklı olarak satış danışmanı olarak çalıştığı...” şeklinde tespitler yapıldığını, söz konusu bu tespitlerin hatalı olduğunu, zira müvekkili nezdinde yapılmamakta olan hatalı işlerin yanlışlıkla eklenmiş biçimde işkolu tespiti yapıldığını, afiş satışı, basın, yayın gibi işlerin hiçbir zaman yapılmadığını, tespit kararında müvekkil işverenlik nezdinde hiç yapılmayan faaliyetlere yer verildiğini ancak müvekkil işverenliğin faaliyetleri içerisinde önemli bir yeri olan faaliyetlere ise hiç yer verilmediğini, müvekkili işverenlik nezdinde kafe işletmeciliği de yapıldığını, tüm mağazalarında her birisi en az 250 metrekare büyüklüğünde alanlarda kafe hizmeti verildiğini, bu anlamda, en küçük şubeli kafe bile aynı anda 100 kişiden fazla konuğa hizmet verecek kapasitede olduğunu, çalışanların önemli bir kısmının bu alanlara yönelik hizmet verdiğini, bunun yanı sıra müvekkili işverenlik nezdinde hazır ve imalat gıda üretme ve satma faaliyetleri de gerçekleştirildiğini, ayrıca müzik ve film CD, DVD leri, bilgisayar konsol oyunları, sanat eserleri röprodüksiyonları, kırtasiye ürünleri, fular, baş örtüsü-şal, mendil gibi dekoratif tekstil ürünleri, puzzle ve kutulu oyuncak satıldığını, Bakanlık tarafından yapılan inceleme sonucu verilmiş olan işkolu tespit kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu ileri sürerek ... tarafından 9 Mayıs 2017 tarih ve 30061 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan "İşkolu Tespit Kararının" iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:Mahkemece, davacının merkez ve A ... ’deki işyerlerinde iki ayrı işkolunun yer aldığı, Bakanlığın tespitinde ise sadece merkezde yapılan inceleme sonucu iş kolunun 10 sıra numaralı Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolu olarak tespitinin yapıldığı, tespitin eksik ve hatalı yapıldığı gerekçesiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 9 Mayıs 2017 tarih ve 3061 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan iş kolu tespit kararının iptaline karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan Sosyal İş Sendikası ile Bakanlık istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan Sosyal İş Sendikası ile Bakanlık temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4 ve 5. maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraza ilişkindir.
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 6356 sayılı Kanun"un 3. maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. İşkolunun belirlenmesi konusunu düzenleyen 6356 sayılı Kanun"un 5. maddesine göre, işkolu tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete"de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür.
6356 sayılı Kanun"un 4. maddesinin birinci fıkrasına göre, işkolları, Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır. Yine aynı maddede, bir işkoluna giren işlerin neler olacağının, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak, yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır.
İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amaçta birlik”, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı düzenlenmiştir.
İşkolu tespit davalarında, her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip, o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyle işkolu tespiti gerekir. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespitinin, asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerektiği gibi, alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de doğru olmaz. 6356 sayılı Kanun"un 4/2. maddesinde öngörülen, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de, asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılacağı kuralı, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde farklı işkoluna giren işler yapılıyorsa asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Alt işveren işçileri ise, alt işverene ait bağımsız işyeri çalışanları olduklarından, bağlı bulundukları işkolunun, asıl işverenden ayrı olarak belirlenmesi gerekir. Nitekim 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 4. maddesinin gerekçesinde “Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir” şeklinde anılan durum açık olarak belirtilmiştir.Bu genel açıklamalar ışığında temyiz itirazlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 09/05/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan tespite göre, ... Pazarlama Dağıtım İnş. Taah. Ve Dış Tic. A.Ş. unvanlı işverenliğe bağlı işyerlerinde yapılan asıl işin her türlü basın, yayın, gazete, kitap, dergi, afiş, oyuncak, elektronik cihazlar vb. satış işi olduğu, çalışanların da ağırlıklı olarak satış danışmanı olarak çalıştığı, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliğinin 10 sıra numaralı “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda yer aldığına dair işkolu tespit kararı verilmiştir.İşkolu tespiti prosedür dosyasına göre ise iş müfettişi tarafından ... ... ... ... ve ... Mah. ... adresleri esas alınarak tespitin gerçekleştiği görülmektedir.İşveren tarafından ise, dava dilekçesinde yer alan diğer itirazlar yanında, bu birimlere ilaveten ... Mah. ... Yolu ... adresinde de işyeri bulunduğu itirazı ileri sürülmüştür.Öncelikle belirtmek gerekir ki, İlk Derece Mahkemesince Bakanlık tarafından işkolu tespitine esas incelemenin eksik ve hatalı yapıldığı gerekçesiyle, işkolu tespit kararının sadece iptaline karar verilmesiyle yetinilerek tespit konusu işyerinin hangi işkolunda yer aldığı belirlenmeksizin hüküm tesisi kanuni düzenlemelere aykırıdır.Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, bir işyerinin girdiği işkolu Bakanlık tarafından belirlenir. Bakanlık tarafından yapılan tespite itiraz edilmesi durumunda ise, yapılacak yargılama sonrasında tespit konusu işyerinin hangi işkolunda yer aldığı mahkemece belirlenmelidir. Bu anlamda olmak üzere, somut uyuşmazlıkta mahkemece tespit konusu işyerinin kapsam ve sınırları ile hangi işkolunda yer aldığının belirlenmemesi doğru olmamıştır.Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, mahkemece tespit konusu ve işveren itirazına konu olan tüm birimlerde keşif icra edilmeli, uzman bilirkişilerden somut tespitlere dayalı ve denetime elverişli rapor alınmalı, çalışan işçi sayısı ve işçilerin somut olarak hangi görevleri icra ettikleri belirlenmeli, tespit ve itiraz konusu birimlerde yapılan ağırlıklı iş duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmalı, dava dilekçesinde belirtilen tüm adreslerde yer alan birimlerin tek bir işyeri niteliğinde bulunup bulunmadığı ve söz konusu birimlerin bağımsız nitelikte olup olmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre işyerinin kapsamı ile işkolu tespit edilmelidir.Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda ilk derece mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalı ... Sendikasına iadesine, 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.