Esas No: 2019/7532
Karar No: 2021/4148
Karar Tarihi: 22.06.2021
Danıştay 12. Daire 2019/7532 Esas 2021/4148 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7532
Karar No : 2021/4148
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …..
VEKİLİ : Av. …..
KARŞI TARAF (DAVALI) : ….
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu kapsamında, lise mezunu olarak uzman erbaş statüsünde görev yapmakta iken, 1998 yılında kendi isteğiyle (10. derecenin 7. kademesinden) görevinden ayrılan ve 2005 yılında davalı idarede (10. derecenin 1. kademesinden) göreve başlayan davacı tarafından; 18/06/2015 tarihinde bitiridiği önlisans nedeniyle yapılan intibak işleminin hatalı olduğundan bahisle, intibakının düzeltilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 19/10/2015 tarihli işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 27/02/2019 tarih ve E:2018/4845, K:2019/1449 sayılı bozma kararına uyularak; 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu'na tabi olarak uzman erbaşlık görevine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinde öğrenim durumuna göre belirlenen başlangıç derecesinden daha üst derece ve kademeden başlamış olanların, 3269 sayılı Kanun'dan kaynaklı haklardan, bu Kanun kapsamında bulunduğu sürece faydalanabileceği; 657 sayılı Kanun kapsamındaki yeni görevinde bu haklarının devam etmesi mümkün olmadığı; ayrıca 3269 sayılı Kanun kapsamındaki hizmet sürelerinin, özel bir kanuni düzenleme olmaksızın, 657 sayılı Kanun kapsamında kazanılmış hak aylığının tespitinde değerlendirilebilmesinin mümkün bulunmadığı; bu durumda, uzman erbaş olarak görev yapmakta iken, kendi isteğiyle görevinden ayrılan ve 657 sayılı Kanun'un 92. maddesi kapsamında, açıktan atama yoluyla, davalı idarede göreve başlayan davacının uzman erbaşlıkta geçen sürelerinin, memuriyette sayılacağına yönelik gerek 657 sayılı Kanun'da gerekse 3269 sayılı Kanun'da özel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, 657 sayılı Kanun'un 36. maddesinin A/12-d alt bendine göre yapılan önlisans intibakı sırasında dikkate alınmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 657 sayılı Kanun'un 71. maddesinin son fıkrasının, aynı Kanun'a tabi personelin sınıf değişikliği yapması halinde uygulanacak bir düzenleme olduğu; 657 sayılı Kanun'a tabi olmayan uzman erbaşların, Devlet memurluğuna atanmalarının ise 71. madde kapsamında sınıf değişikliği olarak nitelendirilemeyeceği; ayrıca 3269 sayılı Kanun'un 5. maddesi çerçevesinde memuriyete atananların uzman erbaşlıkta geçen süreleri kazanılmış hak aylık intibakında dikkate alınırken, 657 sayılı Kanun'un 92. maddesine göre memuriyete atananların uzman erbaşlıkta geçen sürelerinin dikkate alınmamasının eşitsizliğe neden olduğu; diğer taraftan 657 sayılı Kanun'un 83 ilâ 85 maddelerine göre muvazzaf askerlikte geçen sürelerin intibakta sayılmasının öngörülmesi nedeniyle, profesyonel askerlik hizmeti olan uzman erbaşlıkta geçen sürelerin de memuriyet hizmetinde dikkate alınması gerektiği belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ….
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesinin dördüncü maddesi uyarınca temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesinin dördüncü fıkrasında, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …. İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.