11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3779 Karar No: 2020/6747 Karar Tarihi: 11.11.2020
Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3779 Esas 2020/6747 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik ve başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, ilk suçta adli emanetin müsaderesi yerine belgenin dosyada delil olarak saklanması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. İkinci suçta ise, sanığın kendisine ait olmayan kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz göstermediği için suç unsurlarının oluşmadığı ve beraati gerektiği belirtilmiştir. Hükümde, TCK'nın 53. ve 268. maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddelerinden bahsedilmiştir. TCK'nın 53. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin 2015 tarihli iptal kararı infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. TCK'nın 268. maddesi ise başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu düzenlemektedir. 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, hükümlerin bozulmasını düzenlemekte, 322. maddesi ise düzeltme istemiyle ilgilidir.
11. Ceza Dairesi 2018/3779 E. , 2020/6747 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanığın, resmi belgede sahtecilik suçundan hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Adli emanetin 2014/553 sırasında kayıtlı suça konu nüfus cüzdanının dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından müsadere ile ilgili cümle çıkarılarak yerine “ Adli emanetin 2014/553 sırasında kayıtlı suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanmasına’ ibaresinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II- Sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince; 1- TCK"nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında kovuşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması gerekir. Somut olayda; hakkında yakalama emri bulunan sanığın, kolluk tarafından yakalandığı sırada sahte düzenlenmiş nüfus cüzdanını sunduğu, kendisi hakkında kovuşturma ve soruşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği cihetle; 5237 sayılı TCK"nin 268. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de: a) Sanık hakkında TCK’nin 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 2 ay hapis cezası yerine, 1 ay 28 gün hapis cezası olarak hesaplanıp bu cezanın paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının da 1.200 TL yerine 1.160 TL olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.