Danıştay 8. Daire 2021/3361 Esas 2021/3295 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3361
Karar No : 2021/3295

DAVACI : … Erkek Öğrenci Yurdu Adına Kurucu Temsilci …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı

DAVANIN ÖZETİ : Milli Eğitim Bakanlığı tarafından … tarih ve … sayılı Makam Oluru ile yayımlanan Ortaokul ve Ortaöğretim Kurumu Öğrencilerine Barınma Hizmeti Veren Özel Kurumların Standartları İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönerge'nin dayanağı Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından bahisle iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İdari Davaların Açılması" başlığını taşıyan 3. maddesinde; davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin belirtileceği; dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği; dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; 15/1-d maddesinde ise; 14. maddenin 3/g bendinde yazılı hallerde otuz gün içinde 3. ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği, belirtilmiştir.
İdari Yargılama Usulünde geçerli olan resen araştırma ve yazılılık ilkesi gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, bir başka ifadeyle; idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istendiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ve idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından 06/05/2017 tarih ve 30058 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mülga Özel öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'ne dayanılarak hazırlanan 06/06/2017 tarihli Makam Olur'lu Yönergenin bazı maddeleri değiştirilmek suretiyle yayımlandığı, bu haliyle dava konusu Yönerge'nin dayanağının olmadığı, eski Yönerge'nin devamı niteliğinde olduğu, halbuki 11/09/2020 tarih ve 31241 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ortaokul ve Ortaöğretim Kurumları Özel Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nin yürürlüğe girmesinin akabinde davalı idarece sil baştan yeni bir Yönergenin hazırlanması gerektiği, dayanaksız Yönerge'nin tümüyle iptal edilmesi gerektiği iddia edilmektedir.
Uyuşmazlıkta; davacı tarafından, dava dilekçesinin konu ve sonuç bölümünde Yönerge'nin tümüyle iptali talep edilmekle birlikte, dilekçe içeriğinde maddeler bazında hukuka aykırılık iddialarında bulunulduğu, ancak; konu ve sonuç bölümünde ise, bu maddelerin iptalinin istenilmediği görülmektedir.
Öte yandan; dava dilekçesinin içeriğinde hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği iddia edilen maddelerin açık, anlaşılır, net ve hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Ayrıca, Yönerge'nin muhtelif maddelerinin iptali istemi yönünden dava açma süresinin hesaplanabilmesi için; hukuka aykırı olduğundan bahisle iptal edilmesi gerektiği iddia edilen maddelerin 06/04/2021 tarihli Makam Olur'u ile değiştirilen maddeler olup olmadığının; eğer anılan maddeler, 06/04/2021 tarihli Makam Olur'u ile değiştirilen düzenlemeler arasında bulunmuyorsa, bu kez iptali istenilen düzenlemelerin, davacının kurucu temsilcisi olduğu kuruma uygulanıp uygulanmadığının dava dilekçesinde belirtilmesi; uygulandı ise; buna ilişkin bilgi belgenin de dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir.
Yukarıda yer alan gerekçeler doğrultusunda, bu haliyle dava dilekçesinde 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uyarlılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 3. maddesine uygun bulunmayan DAVA DİLEKÇESİNİN aynı Kanunun 15. maddesinin 1/d bendi uyarınca bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde usulüne uygun biçimde düzenlenecek dilekçe ile yeniden dava açılabilmek üzere REDDİNE, yeniden açılacak dava için ayrıca harç alınmayacağının ve aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddine karar verileceğinin davacı vekiline bildirilerek, dilekçenin bir örneğinin davacıya gönderilmesine, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.