Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2021/626
Karar No: 2021/2232
Karar Tarihi: 22.06.2021

Danıştay 5. Daire 2021/626 Esas 2021/2232 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/626
Karar No : 2021/2232

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ ili, … ilçesi … Tugay Kom. emrinde astsubay olarak görev yapmakta iken, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaki veya irtibatı olduğu değerlendirilen davacının, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak suçundan açılan davada, ... Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla davacının 6 yıl 3 ay hapis cezası ile tecziyesine hükmolunduğu, davacının Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna dair karar verilen yapı ve gruplara iltisaklı veya irtibatlı olduğu değerlendirildiğinden, Devletin güvenlik güçlerini teşkil eden kurumların ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yapısı ve bunların icra ettiği faaliyetlerin niteliği de göz önünde bulundurulduğunda, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılması yolunda tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; her ne kadar idare mahkemesince, davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmiş ise de, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelere bakıldığında, dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin bizzat davacı imzasına 15/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından, söz konusu işleme 20/05/2019 tarihinde davalı idare kaydına giren 17/05/2019 tarihli dilekçesi ile itiraz edildiği, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile davacının söz konusu itirazının reddine karar verildiği ve davacı tarafından söz konusu işlemin 30/05/2019 tarihinde öğrenildiğinden bahisle 16/07/2019 kayıt tarihli dilekçe ile bakılmakta olan davanın açıldığı, yukarıda yer verilen hükümlere göre; bir idarî işlemin tebliği veya öğrenilmesi üzerine altmış günlük dava açma süresinin işlemeye başlayacağı, idarî bir işlemin tesis ve tebliğinden sonra bu işlemin değiştirilmesi, kaldırılması veya geri alınması talebiyle yapılacak başvuruların 2577 sayılı Kanun'un 11'inci maddesi kapsamında olduğu, olayda da davacı tarafından işlemin tebliğ edildiği 15/04/2019 tarihinden itibaren idarî dava açma süresi içinde 35. günde idareye yapılan 20/05/2019 kayıt tarihli başvurunun yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında olduğu ve bu başvurunun dava açma süresini durdurduğu, başvurunun reddine ilişkin işlemin öğrenilme tarihi olan 30/05/2019 tarihi itibariyle dava açma süresinin yeniden işlemeye başladığı, bu haliyle dava açma süresinin son gününün 24/06/2019 tarihine denk geldiği görülmüş olup, bu durumda bu süre geçirildikten sonra 16/07/2019 tarihinde açılan iş bu davada süre aşımı olduğu ve bu nedenle işin esasının incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmış, bu haliyle davanın, süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
Belirtilen gerekçelerle, istinaf isteminin reddine Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasanın 125. maddesi uyarınca idarenin her türlü işlem ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu, idarenin tesis ettiği her türlü işlemine karşı başvurulacak yargı yeri ile başvuru süresinin gösterilmesinin bir anayasal zorunluluk olduğu ve davalı idarece verilen cevabın net olmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Tekirdağ ili, … ilçesi ... Tugay Kom. emrinde astsubay olarak görev yapmakta iken, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaki veya irtibatı olduğu değerlendirilen davacı Milli Savunma Bakanlığı'nın … tarih ve … sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmıştır
Bunun üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır."; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında ise "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar." hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ... gündür."; "Sürelerle ilgili genel esaslar" başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasında ise, "Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve başvuru sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasanın yukarıda yer verilen 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olması nedeniyle, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesi zorunludur.
Öte yandan, her ne kadar Anayasanın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu düzenleme Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde; kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı kanun yollarına başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Özetle, Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağından, dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerekmektedir.
Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığının 12/04/2019 tarihli işleminin, 15/04/2019 tarihinde davacıya usule uygun olarak tebliğ edildiği kabul edilse dahi, söz konusu işlemde Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olarak, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği dikkate alındığında, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun gerekçeli reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında da hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 22/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi