23. Hukuk Dairesi 2018/2471 E. , 2019/2797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... ile davacı kooperatif vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili yetkisiz ... Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, müvekkili kooperatifin bir dönem yöneticiliğini yapan davalının, kooperatif aleyhine, huzur hakkı alacağı, yönetim kurulu üyesi olduğu dönemde yaptığı harcamalar ve iş takip sözlemesi nedeniyle alacaklı olduğunu iddia ettiği toplam 33.144,12 TL"nin tahsili amacıyla takip başlatıldığını, usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeniyle takibe itiraz edilmediğini, davalının huzur hakkı alacağı bulunmadığı gibi davalı ile yapılan sözleşmenin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, takip konusu borç nedeniyle kooperatifin borçlu olmadığının tespitine ve yapılan ödemelerin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatifin ödemediği alacakları nedeniyle takip başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Yetkisiz mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 26.02.2016 tarih, 2015/6009 E., 2016/1117 K. sayılı ilamıyla, davacı kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak verilen karar neticesinde davanın önüne geldiği yetkili mahkemece, kooperatifin eski yönetim kurulu üyesi olan davalının huzur hakkı alacağının ödenmemiş aidat borcundan mahsubu sonucu davacının davalıya 2.850,00 TL borcu bulunduğu, davalı ile kooperatif arasında düzenlenen iş takip sözleşmesinde kararlaştırılan aylık maktu ücret ve yapılan giderler nedeniyle de alacağı bulunduğu, ancak sözleşmedeki davaların kazanılması koşuluna bağlanan yüzdelik prim ücretine ilişkin hükmün, davalının avukat olmaması da gözetilerek hak edilmediği, takip öncesi davacının temerrüde düşürülmemesi nedeniyle takibe konu faiz borcunun da istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının takip nedeniyle 4.005,00 TL borçlu olduğu, bakiye kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine, takip dosyasında yapılan ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.