20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/7117 Karar No: 2019/7359
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7117 Esas 2019/7359 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Hazine'nin istemi üzerine incelenen davada, davacı müvekkilinin hisseli malik olduğu taşınmazın tapu kaydının tamamen iptal edilmesi nedeniyle uğradığı zarar için tazminat istediği belirtilmiştir. Yargıtay öncesinde yapılan yargılamalarda, davalı Hazineden 5.200,00 TL tutarındaki tazminatın tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği 06/04/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak yapılan son yargılamada, davalının 2.432,00 TL tutarındaki tazminatın 06/04/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararda, davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin olduğu vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi.
20. Hukuk Dairesi 2017/7117 E. , 2019/7359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değer yönünden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin..... mevkii, 3250 parselde kayıtlı taşınmazın hisseli maliki iken .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/312 E. - 1998/68 K. sayılı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar neticesinde tapu kaydının tamamen iptal edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu beyan ederek; taşınmazın değerinin belirlenmesi suretiyle öncelikle 8.325,00 TL"nin tapu iptali ve tescil davasının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; bozma öncesindeki 14/03/2013 tarihli 2012/114 E. - 2013/73 K. sayılı gerekçeli kararda; davanın kısmen kabulüyle, 5.200,00 TL tazminatın tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği 06/04/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, davalı Hazine vekilince hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 25.03.2014 tarih ve 2013/22703 E. - 2014/8402 K. nolu ilamıyla; ".... bozma öncesi bilirkişi kurulunca tespit edilen m2 birim bedelinin davalı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı ve bu miktar üzerinden hesaplama yapılarak tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı parsele ilişkin olarak açılan davalarla uygulama birliğinin sağlanması ve hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle fazla m2 birim değeri açısından yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği..." gerekçesiyle hüküm bozulmuş, bozmaya uyan mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüyle, 2.432,00 TL tazminatın 06/04/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 11/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.