10. Hukuk Dairesi 2015/9844 E. , 2015/23192 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, murisinin yurtdışı borçlanması olarak Kuruma ödediği 25.053,42-TL"nin, 15.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi, istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, müteveffa ..."nın 3201 Sayılı Kanun kapsamında yurtdışı borçlanması yaparak, 29.12.2006 tarihinde 15.319,98-TL, 20.10.2009 tarihinde 2.570,20-TL, 17.08.2010 tarihinde 2.396,24-TL, 29.01.2010 tarihinde 4.767,00-TL olmak üzere toplam 25.053,42-TL ödeme yaptığını, vefatından sonra kendisine ve hak sahiplerine kurumca herhangi bir aylık bağlanmadığı gibi bir ödeme de yapılmadığını, bu nedenle 25.053,42-TL"nin, 15.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, mahkemece davacı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davacılar ... ve ...yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı kurum vekilinin ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-"Hak sahibi" kavramı, 5510 sayılı Yasanın 3.maddesinin 7.bendinde “sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak belirtilmiştir.
3201 sayılı Yasanın 4.maddesinin ikinci fıkrasında “Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir.” hükmü yer almaktadır.
Eldeki davada, mahkemenin, davacı ..."nın hak sahibi olduğu yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Kurum tarafından dosyaya konulan müteveffanın sicil dosyasnın incelenmesinde, 29.12.2006 tarihinde borçlanma bedeli olarak 15.319,98-TL Kuruma ödediği, bu ödeme dışında başkaca bir ödemenin kurum kayıtlarında görünmediği, davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği dekontların, müteveffanın yurtdışı borçlanma bedellerine ilişkin yaptığı ödemelerle ilgili olup olmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığı, bu haliyle mahkemece müteveffa tarafından yurtdışı borçlanması adı altında yapılan ödemeler kurumdan sorularak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması ve 3201 sayılı Yasanın 4.maddesinin ikinci fıkrasında açıkca hak sahiplerine talepleri üzerine yapılan ödemelerin faizsiz olarak iade edileceğinin belirtilmesine rağmen, mahkemece yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.