Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3944 Esas 2019/2794 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3944
Karar No: 2019/2794
Karar Tarihi: 18.06.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3944 Esas 2019/2794 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket ile davacı arasında imzalanan bir sözleşme gereği davalı şirketin işçilik ücretleri işveren payının davacı tarafından ödenmesi nedeniyle açılan icra takibi davalı tarafından itiraz edilmiştir. Davacı itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, idari şartname gereğince brüt asgari ücrete işveren payının da dahil olduğunu ve davalının işveren payı ve bunun %18 KDV'si olan tutarları bulunduğunu gerekçe göstererek, davanın kabulüne ve itirazın iptaline, %20 icra inkâr tazminatının tahsiline karar vermiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiş, Yargıtay ise kararı eksik incelemeye dayalı olarak bozmuştur. Yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması gerektiği belirtilerek, kararın düzeltilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise idari şartnamenin 26/3.1 maddesi ve %20 icra inkar tazminatı için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'dur.
23. Hukuk Dairesi         2016/3944 E.  ,  2019/2794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 13.11.2007 tarihli el bilgisayarı ile endeks okuma sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı yükümünde olan işçilik ücretleri işveren payının davacı tarafından ödenmesi nedeniyle bu bedelin ve %18 KDV"nin tahsili için başlatılan icra takibinin davalı itirazı neticesinde durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icrâ inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, idari şartnamenin 26/3.1 maddesi gereğince brüt asgari ücrete işveren payının da dahil olduğu, davalının 276.440,40 TL tutarında işveren payı ve bunun %18 KDV"si olan 49.399,27 TL tutarında sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle, davanın, taleple bağlı kalınarak, kabulü ile itirazın iptaline, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, hizmet alım sözleşmesine dayalı rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı tarafça, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca işçilik ücretlerinin hesabında işveren payı dahil edilerek hesaplama yapılması gerekirken, işveren payının sonradan eklenmesi suretiyle yapılan hesaplama sebebiyle davacının ödediği SGK prim ve gelir vergisi matrahında farklılık meydana geldiği ve fazla ödeme yapılarak zarara uğradıkları iddia edilerek oluşan fark bedelin tahsili için icra takibi başlatılmış olup mahkemece, sözleşme uyarınca davacının ödemesi gerekli toplam bedel bilirkişi marifetiyle hesaplanıp tespit edilen miktarın tamamına ilişkin hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Yapılması gereken iş; sözleşme ve eki şartname uyarınca işçilik ücretlerinin hesabının nasıl yapılması gerektiğinin tespiti ile fiilen yapılan uygulama arasında farklılık bulunup bulunmadığının araştırılması, fiili uygulamadan doğan bedel ve sözleşmeye uygun yapılan hesap sonucu çıkan bedel arasında davacı aleyhine fark bulunduğunun tespiti halinde davanın, takip değeri de dikkate alınarak bu miktar nispetinde kabulüne karar verilmesidir.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar da dikkate alınarak, tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri incelenip, konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.