3. Hukuk Dairesi 2020/988 E. , 2020/5707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki cezai şart ve fatura bedeli kesintisi işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... isimli 7 hastaya ilişkin 10 adet reçetenin arkasındaki imzaların hasta yada yakınına ait olmadığı ve bir kısım hastanın ilaçları almadığı gerekçesi ile 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi hükmü gereği hakkında ilaç bedeli toplamı 7.769,29 TL"nin 5 katı olan 38.846,45 TL cezai şart uygulandığı ve yazılı olarak uyarıldığı ayrıca 2009 yılı protokolünün 6.3.10 maddesi hükmü gereği hakkında ilaç bedeli toplamı 9.215,19 TL"nin 5 katı olan 46.075,95 TL cezai şart uygulandığı ve yazılı olarak uyarıldığı, 2009 yılı protokolünün 4.3.6 maddesi hükmü gereği 10.513,64 TL reçete bedeli toplamının ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte kurum alacaklarından mahsup edilmesine karar verildiğini, haksız cezai şart ve reçete bedeli kesintisi işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kurumlarınca yapılan işlemlerin yasal mevzuata ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi kurulundan alınan raporun oluşa, bilimsel gerçekliğe uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, yapılan yargılama sonucunda elde edilen delillere göre davalı kurum tarafından yapılan işlemde ilaç ve reçete bedelleri toplamı olan 5.260,73 TL"nin 5 katı olan 26.303,65 TL cezai şart uygulanarak eczanenin yazılı olarak uyarılması işleminin usul ve yasaya uygun olduğunun ve ilaç reçete bedelleri toplamı olan toplam 5.260,73 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı eczacının kurumdan tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava, menfi tespit ve muarazanın men’i istemine ilişkindir.
HMK 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Somut uyuşmazlıkta davacı; dava dilekçesinde davalı kurum tarafından hakkında uygulanan 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi uyarınca 38.846,45 TL cezai şart, 6.3.10 maddesi uyarınca 46.075,95 TL cezai şart ve 4.3.6 maddesi uyarınca 10.513,64 TL reçete bedeli kesintisi işlemlerinin iptali ile muarazanın men’ini talep etmiştir. Ancak mahkemece verilen kararda ise talep dışına çıkılarak davanın kısmen kabulü ile davalı kurum tarafından yapılan işlemde ilaç ve reçete bedelleri toplamı olan 5.260,73 TL"nin 5 katı olan 26.303,65 TL cezai şart uygulanarak eczanenin yazılı olarak uyarılması işleminin usul ve yasaya uygun olduğunun ve ilaç reçete bedelleri toplamı olan toplam 5.260,73 TL"nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı eczacının kurumdan tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilmesi gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair davalı lehine tespit hükmü kurulduğu görülmektedir. davacının talebi dışında bir tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde; mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereğince davacı tarafça talep edilen menfi tespit ve muarazanın men’i şeklinde, yargılama yapılarak varılacak kanaate göre hüküm kurulması gerekirken taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’ un 440. maddesi gereğince 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.