15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2382 Karar No: 2017/1979 Karar Tarihi: 09.05.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2382 Esas 2017/1979 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı yapılan iş bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ancak yapılan inceleme sonucu, takibe konu alacağın likit olmadığından dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK geçici maddesi kapsamında kararın düzeltilerek onanmasına hükmedilmiştir. Kararda, İcra ve İflas Kanunu'nun 67/.... maddesi ve likit alacak koşulları ile ilgili detaylı açıklamalar yapılmıştır.
15. Hukuk Dairesi 2016/2382 E. , 2017/1979 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme dışı yapılan iş bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu"nun 67/.... maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve açılan itirazın iptâli davasında alacaklının haklı çıkması gerekir. Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu sözleşme dışı alacağın mevcut olup olmadığı ile mevcut bir alacağın tespit edilmesi sonucu miktarı bilirkişi raporu da alınmak suretiyle yapılan yargılama sonucu belirlenmiştir. Bu durumda likit bir alacak bulunduğundan söz edilemeyeceğinden mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici .... maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda .... bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, .... bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının .... bendinin karar metninden çıkarılarak, yerine "Koşulları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkâr tazminatı isteminin reddine." cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.