Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3909 Esas 2020/3157 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3909
Karar No: 2020/3157
Karar Tarihi: 29.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3909 Esas 2020/3157 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/3909 E.  ,  2020/3157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Davacı, 3367 sayılı yasa uyarınca kayden maliki olduğu 1982, 1983, 1984 ve 1985 parsel sayılı taşınmazların hak sahibi olma koşullarını taşımayan davalılar ... ile ..."a satışının usulsüz yapıldığını, davalıların daha sonra kendi aralarında satışlar yaptıklarını, 10 yıllık devir yasağına riayet edilmediği gibi 5 yıllık sürede binaların da inşa edilmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ..., ... ve ..., dava konusu taşınmazların satışlarının resmi şekilde yapıldığını, satış bedelini alan davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, halen kayıt maliki de olmadıklarını; davalı ... ise, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu, tapu kayıtlarının iptal edilmesi halinde satış bedelinin iadesinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalılar ..., ...,... ve ... yönünden kayıt maliki olmadıkları gerekçesiyle taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine ilişkin verilen karar Dairece; “... dava konusu taşınmazların köy ihtiyar heyetinin kanalizasyon inşaatı nedeniyle paraya ihtiyaç duyulması nedeniyle alınan satış kararları çerçevesinde köy azası ve diğer köylülere satış suretiyle devredildiği, kişilerin satış bedelini ödemekle birlikte 3367 sayılı yasa uyarınca süresi içinde anılan taşınmazlara binalarını yapmadıkları, 3367 sayılı yasa hükümlerine aykırı olarak usulsüz şekilde ilk el davalılara yapılan satışının yolsuz olduğu açıktır.Ne var ki, son kayıt maliki davalı ..."in taşınmazları ediniminde iyi niyetli olması halinde bunun korunması gerektiği kuşkusuzdur.Ancak, davalı ..."in iyi niyetli olup olmadığı bakımından yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca; diğer davalılar ile aynı köylü olan davalı ..."in mahkemeye bildirdiği tanıkları ... ile ..."ün usulüne uygun davet edilmek suretiyle beyanlarının alınması, toplanan ve toplanacak deliller ile davalı ..."in Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi anlamında iyi niyetli olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, kötü niyetli olduğu ve iktisabının korunamayacağı sonucuna varılırsa 6111 sayılı yasa bakımından değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. ..” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23,00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.