16. Hukuk Dairesi 2020/1208 E. , 2020/2589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve Hazine tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını beyan ettiği taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu edilen yerin davacıya ait 141 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, tescil harici bırakılan bir taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.12.2019 tarih 2016/13519 Esas, 2019/8988 Karar sayılı ilamıyla; "davacının, 141 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına tespiti yapılırken arkın diğer tarafında kalan alanın tescil dışı bırakıldığı ve kadastro krokisinde bu kısım üzerine kendi adının yazıldığı gerekçesi ile dava açtığı, taşınmaz başında yapılan keşifte davacı ... ve vekilinin bizzat hazır bulunduğu ve dava konusu ettikleri yeri keşif heyetine gösterdiği, keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, davacıya ait 141 ada 4 parsel sayılı taşınmazın krokide gösterildiği ancak davacının dava konusu ettiği yerin krokide gösterilmediği, ayrıca dava konusu taşınmazın kadastro paftasındaki konumuna göre dere yatağında bulunmasına rağmen, yerel mahkemece taşınmaz başında yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmediği, dava konusu taşınmaz hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince yerel ve gazete ilanlarının yaptırılması gerektiği halde, somut olayda bu ilanların da yapmadığı belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, mahallinde taşınmazın dere yatağı kenarında olduğu da dikkate alınarak jeoloji bilirkişisinin de katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında davacıdan dava konusu taşınmazı göstermesinin istenmesi ve dava konusu taşınmazın neresi olduğunun teknik bilirkişiye krokisinde işaretlettirilmesi ve keşfi izlemeye elverişli rapor düzenlettirilmesi, gerektiği taktirde zilyetliğin tespiti hususunda hava fotoğraflarından faydalanılması, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerektiği de göz önüne alınmak suretiyle, işin esasına ilişkin karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Bu kez bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan baraj nedeniyle köyün tamamının sular altında kaldığını, taşınmazın zeminde tespitinin mümkün olmadığını bildirmiştir. Temyiz aşamasında UYAP/Tapu/Kadastro bilgileri sorgulama sayfasından yapılan araştırmada, taşınmazın bulunduğu Taşlıköy/Köprübaşında bulunan taşınmazların kaydına ulaşılamadığı, bu durumun bölgenin sular altında kalmasından kaynaklandığı, yine bölgede bulunan taşınmazlar hakkında baraj inşaati nedeniyle açılan kamulaştırma davalarının bulunduğu ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, uydu fotografları üzerinde yapılan incelemede de baraj gölünün oluştuğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan eldeki dava, Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliğine karşı doğru hasma yöneltilmek açılmış ise de, karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, aynı Kanun"un Geçici 1/13. maddesine göre de büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış ve böylelikle taşınmazın bulunduğu Olur İlçe Belediye Başkanlığı ve ... tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişilikleri olarak yasal hasım sıfatını kazanmışlardır. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece, taşınmazın bulunduğu ... ve ... davaya dahil edilmeden karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Her ne kadar hüküm tarihinden sonra mahkemece 06.05.2016 tarihi ek karar ile ... ile ..."nın davalı olarak davaya eklenmelerine ve gerekçeli kararın adı geçenlere tebliğine karar verilmiş ise de, yargılama sırasında adı geçenlere dava dilekçesi tebliğ edilmemiş, savunma ve delillerin sorulup saptanmamış olduğundan taraf teşkilinin varlığından söz edilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 6360 sayılı Yasa"nın Geçici 1/13. maddesi uyarınca ...’nı ve TMK"nın 713/3. maddesi gereği de ilgili kamu tüzel kişiliği olarak Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü belediye başkanlıklarına yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanı gösterir dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava ve uydu fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında 4721 sayılı TMK"nın 713/4-5. maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanları yaptırılarak itiraz süreleri beklenmeli, idareden taşınmazın su altında kalıp kalmadığı sorulmak suretiyle bu husus teyit edilmeli, su altında kaldığının anlaşılması halinde davacı tarafın temyiz dilekçesi ekinde sunduğu harita üzerinde dava ettiği taşınmaz bölümünün gösterilmiş olduğu da dikkate alınarak dosya jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı; dava edilen taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihya işleminin ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin sürdürülüş şeklinin ve süresinin belirlenmesine çalışılmalı; taşınmazın baraj gölü kapsamında olmasına rağmen halen su altında kalmadığının zeminde fiziken mevcut olduğunun belirlenmesi halinde, yukarıda 1. paragrafta anlatıldığı üzere keşif yapılmak suretiyle deliller toplanmalı, bundan sonra da iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bu nedenlerle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerektiği halde, maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla, dava vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26.12.2019 tarih 2016/13519 Esas, 2019/8988 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve az yukarıda belirtilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteminde bulunan ..."e iadesine, 02.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.