4. Hukuk Dairesi 2017/1710 E. , 2019/5943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 23/07/2013 gününde verilen dilekçe ile davalı bankadaki mevduat hesabında bulunan paranın, sahte vekaletname ile çekilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılar ... ve Yapı Kredi bankası AŞ yönünden manevi tazminat isteminin reddine, davalılardan ... yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 01/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalılardan Yapı ve Kredi Bankası AŞ vekili ve adli yardım talepli olarak davalılardan ... vasisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalılardan Yapı Kredi Bankası A.Ş’nin tüm, davalılardan ...’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalılardan ...’nun diğer temyiz itirazlarına gelince;
Kararı temyiz eden davalılardan ... vasisinin temyiz dilekçesi ile birlikte adli yardım talebinde de bulunduğu 6100 sayılı HMK"nun 336/3 maddesinde "Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtay"a yapılır." düzenlemesine yer verildiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalının uzun zamandır cezaevinde bulunduğu, ekonomik ve sosyal durumu gözetildiğinde temyiz harç ve masraflarını karşılayamayacağı anlaşılmakla adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek temyiz incelemesine geçildi.
Dava, davalı bankadaki mevduat hesabında bulunan paranın sahte vekaletname ile çekilmesi eyleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılar ... ve Yapı ve Kredi Bankası A.Ş yönünden maddi tazminat isteminin kabulüne, davalılardan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş yönünden manevi tazminat isteminin reddine, davalılardan ... yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılardan Yapı ve Kredi Bankası AŞ vekili ve adli yardım talepli olarak davalılardan ... vasisi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalılardan ...’nun üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ancak davacıya ait kimlik bilgilerini barındıran sahte nüfus cüzdanı ile ... 1. Noterliğine başvurarak vekaletname düzenlettirdiğini ve kendisini davacının vekili olarak tayin ettirdiğini, ardından anılan davalının vekaletnamenin arka yüzündeki kimlik bilgilerini sahte mühür ve kaşe kullanarak davacının fotoğrafı ve kimlik bilgileri bulunan nüfus cüzdanı ile değiştirdiğini, yeniden hazırlanan bu vekaletname ile davalılardan Yapı Kredi Bankası AŞ’ye başvurarak davacıya ait hesaplardan defalarca para çektiğini, davacının hesaplarının davalılardan ... tarafından boşaltıldığını, davalılardan Yapı Kredi Bankası AŞ’nin imza, mühür ve vekaletnamenin gerçekliği hususlarında gerekli kontrolleri yapmadığını, davacıdan teyit almadığını, bu nedenlerle bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını ve davacının zararının doğmasına sebebiyet verdiğini, diğer davalı ...’ın ise noter olup sahte kimliğe dayanarak vekaletname düzenlemesi nedeniyle Noterlik Kanunu gereğince zarardan sorumlu olduğunu belirterek oluşan maddi ve manevi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini talebinde bulunmuştur.
Davalılardan ... vekili ve Yapı Kredi Bankası AŞ vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalılardan ... davaya cevap vermemiş; duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, davalılardan ... yönünden, ceza yargılamasında sunulan kimliğin iğfal kabiliyetinin olduğunun belirlendiği, ayrıca davalılardan ...’nun noter tarafından düzenlenen vekaletnameyi yeniden düzenleyerek ikinci bir sahte vekaletname tanzim ettiği, noter tarafından düzenlenen vekaletnamenin doğrudan banka işlemlerinde kullanılmadığı, bu nedenle meydana gelen olayda ...’ın hukuki sorumluluğunun bulunmadığı, davalılardan Yapı Kredi Bankası AŞ yönünden davalılardan ...’nun değişik tarihlerde davacının banka hesabından para çektiği, davacıya ait imza ile davalılardan ... tarafından taklit edilen imzanın çıplak gözle bile ayırt edilebilmesine rağmen banka görevlilerinin imzaları ayırt edemediklerini, davalı bankanın farklı şubelerinden yüksek meblağlı ve vekaletname ile gerçekleştirilen para çekme işlemlerinde davacının teyidinin alınmadığı, bu nedenle bankanın işlem güvenliği hususunda zaafı olduğunu ve bu nedenle davacının maddi zararından sorumlu olduklarını, ancak davalı Yapı Kredi Bankası AŞ yönünden manevi tazminata hükmedilebilmesi için gereken şartların oluşmadığı, davalılardan ... yönünden davacıya ait sahte kimlik ile sahte vekaletname düzenlediği, bu sahte vekaletnameye dayanılarak davacının, davalı banka nezdindeki hesaplarından değişik tarihlerde yüklü miktarda para çektiği, davalılardan ...’nun eylemleri nedeniyle ceza mahkemesinde resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği, bu nedenlerle davacının maddi ve manevi zararından sorumlu olduğu gerekçeleriyle davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılar ... ve Yapı ve Kredi Bankası A.Ş yönünden maddi tazminat isteminin kabulüne, davalılardan Yapı ve Kredi Bankası A.Ş yönünden manevi tazminat isteminin reddine, davalılardan ... yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri, bilinçsizleri ve acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme
saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.
Dosya kapsamından, davalılardan ..."nun, davacının malvarlığına karşı gerçekleştirdiği eylemine dayalı olarak manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Mal varlığına karşı gerçekleştirilen dava konusu eylemler, davacının cismani zararına neden olmadığı gibi, TBK 58. maddesine göre kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem de değildir. Dava konusu olay nedeniyle davacı hakkında herhangi bir ceza yargılaması söz konusu olmadığı gibi davacı icra takibine de maruz kalmamıştır. Şu durumda mahkemece davacının manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulü doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı ve davalılardan Yapı Kredi Bankası A.Ş’nin tüm, davalılardan ...’nun diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine 11/12/2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 25/03/2015 tarihli ve 2015/4082 esas, 2015/22564 karar sayılı ilamı ile davalılardan (sanık) ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda verilen karar, "... sanığın, katılan ..."ın kimlik bilgilerini içeren sahte nüfus cüzdanına fotoğrafını yapıştırarak, katılan adına banka hesaplarından para çekme yetkisi veren ... 1. Noterliğinin 28/05/2013 tarih ve ... yevmiye numaralalı vekaletnamesini sahte olarak çıkarttıktan sonra, bu vekaletnameyi kullanmak suretiyle katılanın Yapı Kredi bankasında bulunan hesabından 04/06/2013 – 21/06/2013 tarihleri arasında yedi ayrı işlemle 110.940,00 TL parasını çekmek suretiyle haksız kazanç temin ettiğinin iddia edildiği olayda, eylemin
nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir." gerekçesiyle tekerrür hükümlerinin uygulamasına ilişkin olarak düzeltilerek onandığı,
Yargılamaya konu ... Cumuhuriyet Başsavcılığının, 10/01/2014 tarihli ve 2013/30577 soruşturma, 2014/599 esas, 2014/40 sayılı iddianamesinde; maddi olay, "... şüphelinin (...) açık kimlik bilgilerinin bilmediği bir şahsın, bir başka şahıs adına vekaletname veren şahıs bulunmadan vekaletname vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, yine şüphelinin bankada kullandığı vekaletnamenin ... 1. Noterliğince düzenlenmiş vekaletname olmaması da dikkate alındığında şüphelinin beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu...", "... noter ve bankayı aracı kılarak ve sahte vekaletname düzenletip kullanmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği..." şeklinde belirtilerek kamu davasının açıldığı,
Davalılardan ..."ın, noter olarak görevli bulunduğu ... 1. Noterliğine gelen ve kendisini ... olarak tanıtan ve onun adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı (kimlik bilgileri ..."a ait; fotoğraf, ibraz eden davalılardan ..."ya ait olduğu anlaşılan) ile başvuran şahsın ibraz ettiği kimliği yeterince incelemeden, özellikle doğum tarihinin 27/12/1945 olduğu, yani yaklaşık 68 yaşında olması gereken huzurda bulunan şahsın, 1964 doğumlu gerçekte 49 yaşında olan ... olmasına rağmen, belgeleri inceleme ve düzenlemede gerekli dikkat ve özeni göstermeden talep gibi, 28/05/2013 tarihli ve 7492 yevmiye sayılı "...Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. merkez ve şubelerinden para çekmeye..." yetki veren dayanak vekaletnameyi düzenleyip onayladığı,
Dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Her ne kadar noterlikte düzenlenen ... tarihli ve ... yevmiye sayılı vekaletname üzerinde ayrıca tahrifat yapılmak suretiyle sahte olarak başka bir vekaletname hazırlanıp bankaya ibraz edilmiş ise de, bankanın teyidi açısından tarih ve yevmiye numarasının kullanılacağı dikkate alındığında, noterlikte düzenlenen vekâlet aslının, eylemin gerçekleştirilmesinde hiç katkısının (uygun illiyet bağının) olmadığından söz edilemez. Olayın meydana gelmesinde az da olsa kusuru bulunan davalı Noter"in de, 1512 sayılı Noterlik Kanunu"nun 162. maddesi uyarınca, iç ilişkide kusuru oranında sorumlu olmak üzere maddi tazminat bakımından müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan, bu davalı yönünden davacının temyiz itirazlarının reddine dair Dairemiz çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 11/12/2019