5. Ceza Dairesi 2016/8167 E. , 2018/5144 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İkna suretiyle irtikap (2 kez)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak
Uyulmasına karar verilen bozma ilamında eylemin iki ayrı suçu oluşturacağı belirtilmiş ise de, bozmadan sonra Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da benzer şekilde belirtildiği üzere, irtikap suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağı nazara alınarak sanığın mağdur ...’ten 2010 yılı Kasım ayında 350,00 lira, 18/02/2011 tarihinde mağdurların birlikte bulunduğu halde mağdur ...’e 100 lira, mağdur ...’a ise 600 lira vergi borçlarının olduğunu söylemesi üzerine, mağdur ...’tan, ...adına olan para da dahil olmak üzere toplam 700,00 lirayı aldığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında tek suçtan hüküm kurulup zincirleme suç nedeniyle aynı Kanunun 43. maddesi uygulanmak suretiyle artırım yapılarak sonuç cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, sanığın 2 kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında temel cezalar alt sınırdan tayin edildiği halde, ertelemeye ilişkin denetim sürelerinin yasal gerekçe gösterilmeden 2 yıl olarak belirlenmesi,
Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş
olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.