Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; Mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin karar ve hakaret suçunda karşılıklı hakaret nedeni ile uygulanan indirimin gerekçesi yerinde olduğundan tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir Ancak; Sanığın aşamalarda üzerine atılı suçlamayı reddetmesi, 29/07/2013 tarihli tutanak içeriği ve iddianamede hakaret içeren sözlerin neler olduğunun belirtilmemesi karşısında; mağdurun aşamalarda sanığın kendisine hakaret ettiğini beyan etmesine rağmen sanığın söylediği kabul edilen sözlerin neler olduğu mağdura açıklattırılıp karar yerinde gösterilmeden, CMK"nın 34/1 ve 230. maddelerine aykırı olarak yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Kabule göre de; 1- TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, TCK"nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanun"un 3. maddesindeki fiille orantılı ceza verilmesi ilkesi de gözetilerek, öncelikle seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonrasında da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerekir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, sanık hakkında yeterli gerekçe gösterilmeden seçimlik cezalarda temel ceza olarak hapis cezasının tercih edilmesi, 2- Hakaret suçunda; daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında, seçimlik cezalardan tercih edilen 29 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, 3- Kasten yaralama suçunda taraflar arasında yaşanan kavgada ilk haksız hareketin kimin tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilmediğinin kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında TCK’nın 29. maddesi uygulanmayarak fazla ceza tayin edilmesi, 4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.