11. Hukuk Dairesi 2019/1013 E. , 2019/2221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Hatay 2.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13/10/2016 tarih ve 2015/9-2016/401 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davalı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen taşıma sözleşmeleri kapsamında Ankara-Irak ve Ankara-Ürdün arasında mobilya ve muhtelif mobilya malzemesi taşıma işinin müvekkili tarafından üstlenildiğini, tüm edimlerin yerine getirilmesine rağmen davalı şirketin 34.900 USD (48.057,30TL) navlun bedelini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 34.900 USD karşılığı 48.057,30 TL"nin ihtarname tebliğ tarihi olan 06.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari mevduat faiziyle davalıdan tahsilini ve %40 icra inkar tazminatını talep ve dava etmiş, birleşen davanın reddini istemiştir.
Davalı-birleşen davacı vekili; dava dışı Halefoğlu Ulus. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Dorce Prefabrik Yapı ve İnş. San. A.Ş. arasında Ankara-Ürdün ve Ankara-Irak arasındaki mobilya ve muhtelif mobilya malzemelerinin taşınması için sözleşme yapıldığını, bu kapsamda taşıma işini Halefoğlu Ltd. Şti."nden alan müvekkili ile de birleşen davalı Serdar Uluslararası Nak. ve Ticaret Ltd. Şti. arasında taşıma sözleşmeleri akdedildiğini, birleşen davalı Serdar Uluslararası Nakliyat ve Tic. Ltd.Şti."nin müvekkilinden 25.884 USD bakiye navlun bedeli alacağı bulunduğunu, 27.11.2006 tarihinde taşıma işinin Serdar Uluslararası Nak. ve Ticaret Ltd. Şti. firmasının temin ettiği, ruhsat sahibi davalı Has Sezer Uluslararası Taş. İth. İht. Tic. Ltd. Şti. olan ve davalı ..."nın idaresindeki araçla gerçekleştirilmesi esnasında meydana gelen kaza neticesinde emtianın hasar gördüğünü, hasar bedelini emtia sahibi sigortalısına ödeyen sigorta şirketinin asıl taşıyıcı Halefoğlu Ulus. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne karşı açtığı rücuen tazminat davasının kabulüne karar verildiğini, 59.000,00 USD tazminatın sigorta şirketine ödendiğini, ana taşıyıcının sigorta şirketine ödemiş olduğu tazminatın da rücuen müvekkilinden tahsil edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 59.000 USD"nin ödeme tarihindeki kur üzerinden, 14.11.2008 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davalı Has Sezer Uluslararası Taş. İth. İht. Tic. Ltd. Şti. ve ... vekili; davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davanın zaman aşımına uğradığını, davacının müvekkillerinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; birleşen davaya dayanak olan Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/22 esas 2012/330 karar sayılı 30.03.2012 tarihli dosyasının onanarak kesinleştiği, CMR Konvansiyonuna göre sözleşme kapsamında yapılan taşımlardan doğan alacak davalarında zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğu, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen hususlarda bu sürenin 3 yıl olduğu, zamanaşımı süresinin tazminat miktarını tayin eden Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/22 esas 2012/330 karar sayılı 30.03.2012 tarihli kararının kesinleşmesinden itibaren başlayacağı, kararın 10.09.2013 tarihinde kesinleşmesi sebebiyle birleşen davanın zamanaşımı süresi başlamadan açılmış olduğu, bu nedenle zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, CMR Konvansiyonuna göre birleşen dosyada davalı Serdar Uluslararası Nakliyat Tic. Ltd. Şti"nin ara taşıyıcı olduğu, hasarın oluştuğu sırada taşıma işini yapan konumda olmadığından husumet yöneltilemeyeceği, CMR Konvansiyonu hükümleri uyarınca birleşen dosyada davalı Has Sezer Uluslararası Taş.İth.İhr. Tic. Ltd. Şti ve davalı ..."nın birleşen dosyada davacının ödediği tazminatı ve tazminat üzerinden ödenen faiz ve sarfları ödemekle yükümlü olduğu, Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/22 esas 2012/330 karar sayılı 30.03.2012 tarihli kesinleşmiş kararı uyarınca Reyhanlı İcra Müdürlüğü"nün 2007/238 sayılı icra dosyasının alacağının 14.11.2008 tarihi itibariyle 66.921,48 TL olduğu, birleşen dosyadaki davacının dava dışı şirkete yapmış olduğu fazla ödemeyi davalılardan isteyemeyeceği, rücu edilebilecek miktarın 66.921,48TL olduğu gerekçesiyle asıl davanın kesinleşmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosya bakımından davalı Serdar Uluslararası Nakliyet Tic. Ltd Şti. aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar Has Sezer Uluslararası Taşımacık İth. İhr. Tic. Ltd Şti. ve ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 66.921,48 TL"nin 14/11/2008 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı-birleşen davacı vekili temyiz etmiştir.
1-) Birleşen dava, uluslararası eşya taşıma sözleşmesi kapsamında meydana gelen kaza sebebiyle ödenen hasar tutarının davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçelerle birleşen davanın, birleşen davalılar Has Sezer Ulus. Taş. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. ve ... yönünden kısmen kabulüne, birleşen davalı Serdar Uluslararası Nak. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, dava konusu taşıma işini, birleşen davalı Serdar Uluslararası Nak. ve Tic. Ltd. Şti. sözleşmeyle üstlenmiş olup sonrasında taşıma işinin başka bir fiili taşıyıcıya devri, birleşen davalı Serdar Uluslararası Nak. ve Tic. Ltd. Şti."ni ortadan kaldırmaz. Bu durumda davalı Serdar Uluslararası Nak. ve Tic. Ltd. Şti."ne husumet düşeceği göz önüne alınıp CMR hükümlerine göre anılan tarafın sorumluluğu değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Birleşen dava, Türkiye"den Irak"a yapılan kara yolu ile eşya taşıması ile ilgili bulunduğuna göre, uyuşmazlığın Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon (CMR) hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Nitekim, Konvansiyon"un uygulama alanı başlıklı 1. maddesinde, taşıma sözleşmesinde yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin, en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında kara yolundan yapılacak taşımalarda Konvansiyon hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre, uyuşmazlıkta uygulama alanı bulan CMR hükümleri doğrultusunda tarafların sorumluluğunun değerlendirilmesi ve tazminat hesabının yapılması gerekirken bu yönde herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.