12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3397 Karar No: 2016/17732 Karar Tarihi: 23.06.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/3397 Esas 2016/17732 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/3397 E. , 2016/17732 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu icra mahkemesine başvurusunda, sair itirazları ile birlikte takibe konulan çekin zamanaşımına uğradığını iddia ederek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece yapılan inceleme sonucunda istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Başvuru bu haliyle İİK"nun 168/5. maddesi kapsamında ve aynı Kanun"un 169/a maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı niteliğindedir. 6762 Sayılı TTK"nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi 6 ay iken 03/02/2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 Sayılı Kanun"un 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı TTK"nun 6273 Sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır. Somut olayda borçlu hakkında 13/07/2012 tarihinde takibe başlandığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 05/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin borçluya ödeme emri tebliğ edilmesi talebine yönelik 15/08/2012 tarihli işlem ile yine alacaklı vekilinin borçlu vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi talebine yönelik 29/09/2015 tarihli işlem arasında borçlu hakkında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla TTK"nun 814. maddesinde çekler için öngörülen üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. İhtiyati hacze yönelik işlemler bir icra işlemi olmadığından ve zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmadığından zamanaşımını kesmez. O halde borçlunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğundan, mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olan bu zamanaşımı itirazının yukarıda açıklandığı üzere İİK"nun 168/3, 169/a-4 ve 5. fıkraları uyarınca kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.