11. Ceza Dairesi 2017/9832 E. , 2020/6717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Vergi Denetim Kurulu ..."nın 31/10/2012 tarihli yazısında bahsi geçen ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan Rapor Değerlendirme Komisyonunun 21/09/2012 tarih ve 145 sayılı mütalaa yazısının dosya içerisinde bulunmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle söz konusu komisyon mütalaasının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine alınması ile mütalaanın sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte belge kullanma suçuna ilişkin olup olmadığının tespit edilmesi,
B-Komisyon mütalaasının sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte belge kullanma suçuna ilişkin olduğunun tespiti halinde; sanığın savunmasında 2009 yılında sahte olduğu iddia edilen belgeleri aldığı firmalardan 2008 yılında da alışveriş yaptığını, o dönem için herhangi bir usulsüzlük yokken 2009 yılında sahte olduğunun iddia edilmesinin doğru olmadığını beyan etmesi, vergi müfettişine verdiği 10.09.2012 tarihli ifadesinde de şehirlerarası ve şehir içi nakliyat işi yaptıklarını, işin en büyük giderini akaryakıt ve oto yedek parçanın oluşturduğunu, suça konu faturaları düzenleyen şirketi tanımadığını, faturaların akaryakıt alışı yapan şoförler tarafından alındığını, ödemelerin nakit yapıldığını belirtmesi, dosyada 2008 ve 2009 yıllarına ait ....Tur Ltd. Şti. adının yazılı olduğu mahsup açıklaması bulunan yevmiye kayıtları listesinin bulunması ve 24.02.2014 tarihli bilirkişi raporunun sanığın defter ve belgeleri temin edilmeksizin düzenlenmiş olması, sanık müdafiinin 19.03.2014 tarihli temyiz dilekçesi ekinde sanığın 03.06.2010 tarihinden itibaren 2 yıl süre ile şirketi münferiden temsile yetkili kişi olarak seçildiğine ve suç tarihinde ... isimli kişinin şirketi temsile yetkili olduğuna dair imza sirküleri, ortaklar kurulu karar tutanağı, ticaret sicili tasdiknamesi sunması, Uyap üzerinden suça konu faturaları düzenleyen ....-Tur Ltd. Şti yetkilileri hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dolayı yargılanarak mahkûmiyetlerine karar verilen Dairemizin 2017/9732 Esasında bozularak mahkemesine gönderilen Mersin 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2013 tarihli, 2011/327 Esas ve 2013/811 Karar sayılı dava dosyası ile sanığın aynı mükellefiyetine ilişkin 2010 ve 2011 takvim yıllarında ...Tur Ltd. Şti.’ne ait sahte faturaları kullanma suçlarından dolayı Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1036 Esas sayılı dava dosyasında yargılamasının devam ettiğinin tespit edilmesi karşısında; sahte fatura kullanma suçunun herkes tarafından işlenemeyeceği, suçun faillerinin ancak mükellef, vergi sorumlusu, tüzel kişilerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin idarecileri veya bunların temsilcilerinin olabileceği ve bu suça genel hükümlere göre iştirak edilebileceği hususları da gözetilerek;
Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Uyap üzerinden sanığın aynı mükellefiyetine ilişkin 2010 ve 2011 takvim yıllarında ....-Tur Ltd. Şti.’ne ait sahte faturaları kullanma suçlarından dolayı yargılandığı ve halen derdest olduğu tespit edilen Adana 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/1036 Esas sayılı dava dosyasının mümkünse temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması,
2-Ticaret Sicili Müdürlüğünden suç tarihinde şirketi temsile yetkili kişinin kim olduğunun sorularak bu hususun kesin ve net bir biçimde tespit edilmesi ile buna ilişkin belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması,
3-...’un açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra beyanının alınması,
4-Faturaları düzenleyen ...Tur Ltd. Şti hakkında 2009 takvim yılında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının eksiksiz olarak ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
5- ...Tur Ltd. Şti yetkilileri hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan davanın akıbetinin araştırılması ile bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
6-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
7-Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdikleri, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması gerekirse sanıkla yüzleştirilmeleri,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak suç tarihinde şirket müdürü olmadığının tespiti halinde sanığın atılı suça iştirakinin olup olmadığının belirlenmesi ve buna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
C-Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturması nedeniyle TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)Suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmış olmaları ve son faturanın “20/12/2009” tarihli olması nedeniyle, “25/01/2010” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına “2009” olarak yanlış yazılması,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.