Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/7021 Esas 2016/10841 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7021
Karar No: 2016/10841
Karar Tarihi: 19.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/7021 Esas 2016/10841 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, dolandırıcılık suçuyla ilgili sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında ise TCK'nın 157/1, 62, 50, 52 maddeleri gereğince 500.00 TL ve 6.000.00 TL adli para cezası verdi. Ancak, sanık müdafisinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edildi ve incelemede Tebligat Kanunu'na göre tebligatın vekile yapılması gerektiği halde sanığa yapıldığı belirlendi. Ayrıca, sanık ... hakkında verilen beraat kararı yetersiz gerekçeyle verildiği belirlenerek, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet kararı verilmesi kararı alındı. Kanun maddeleri açıklandığında, 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendi ve TCK'nın 157. maddesi hakkında yasal detaylar belirtildi. Ayrıca, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün tayin edilmesi nedeniyle, kararın bozulması gerektiği belirlendi.
23. Ceza Dairesi         2016/7021 E.  ,  2016/10841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, Sanık ... hakkında TCK"nın 157/1, 62, 50, 52 maddeleri gereğince 500.00 TL ve 6.000.00 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tebligat Kanunu 11. madde gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği halde, 16/01/2014 tarihli hükmün sanık ... müdafiii yerine sanığa tebliğ edilmiş olması karşısında, sanık müdafiinin temyiz talebinin öğrenme ile süresinde olduğu kabul edilerek ve 13/03/2016 tarihli tebliğnamede her ne kadara sanıklar.... ve ....hakkında mahkemece verilen 16/04/2013 tarihli beraat hükmü de inceleme konusu yapılmış ise de bu karara ilişkin temyiz talebinin dairemizin 2016/12800 esas nolu dosyasında incelenmiş olması nedeniyle bu sanıklar kapsam dışı bırakılarak yapılan incelemede;
    Katılanın, sanık ..."in işyerinde çalıştığı esnada meydana gelen bir olay nedeniyle yaralandığı ve iş göremez duruma düştüğü, Ankara 8. İş Mahkemesince katılan lehine maddi ve manevi tazminata hükmolunduğu, olay tarihinde katılanın Rehabilitasyon Merkezinde kaldığı esnada, sanıkların yanına geldiği, sanık Metin"i müteahhit gibi göstererek yapılacak bir evin katılana verilmesi karşılığında ibralaşmak istedikleri, güvence bedeli olarak da sanık Metin"in borçlu gözüktüğü 120.000 TL bedelli senet imzalandığı, bunun üzerine tarafların notere giderek katılanın ibraname verdiği, sanıklar tarafında taahhüt edilen evin katılana teslim edilmemesi ve tesliminin de mümkün olmaması üzerine, güvence bedeli olan senedin takibe konulduğu, takibin de sonuçsuz kalması üzerine sanıkların haksız menfaat temin etmet suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
    1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararının incelenmesinde; sanığın diğer sanıklar Metin ve Mehmet ile eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanın hak kazanmış olduğu tazminat alacağını karşılıksız bırakmak amacıyla sanık Metin"i malvarlığı olan bir müteahhit olarak tanıtarak yapacağı inşaattan ev vereceğini söyleyerek kandırıp, haksız menfaat temin ettiği tüm dosya kapsamında anlaşılması karşısında sanık ... hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet kararı verilmesi yerine yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
    2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık ... müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak
    a)-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar ile açıklanan hüküm arasında farklılıklar yaratılması suretiyle CMK"nın 231/11 maddesine aykırı davranılması,
    b)02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı kanunun 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    c)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmünlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.