11. Hukuk Dairesi 2019/1294 E. , 2020/5781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 19.10.2015 gün ve 2014/271 E. - 2015/914 K. sayılı kararı bozan Daire"nin 29.11.2018 gün ve 2016/14081 E. - 2018/7502 K. sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin uluslararası pazarda faaliyet gösteren ve gemilere yakıt tedarik eden bir firma olduğunu, müvekkili tarafından Silkeborg isimli gemiye de yakıt sağlandığını, bunun karşılığında iki ayrı fatura düzenlendiğini ancak fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, 54.372,65 USD tutarındaki alacak için gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasına, alacağın adı geçen gemiden karşılanmak suretiyle davalıdan tahsiline ve söz konusu alacağa temerrüt halinden itibaren devlet bankalarınca USD mevduatına uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, davalı gemiye sağlanan yakıt bedelinin tahsili ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınması istemlerine ilişkindir.
Davacı tarafça, Silkeborg isimli gemiye Tuzla-İstanbul ve geminin bağlama limanı Cenova-İtalya’da yağ-yakıt tedarik edildiği halde bedellerinin ödenmediği iddiasıyla alacağın tahsili ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınması talep edilmiştir.
Mahkemece 28.06.2011 tarihli ilk kararda olayın yabancılık unsuru içermesi nedeniyle MÖHUK’nun 22. maddesi uyarınca gemi alacaklısı hakkı ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı doğumunun, Geminin kayıtlı olduğu sicil yeri olan İtalyan Hukuku’na göre karara bağlanması gerektiği, buna göre 1941 tarihli İtalya Seyrusefer Kanunu’nda "Zaruret halinde geminin muhafazası ya da yolculuğun devamı için kaptanın -aynı zamanda geminin işletmecisi olsa dahi- kanuni yetkisi dahilinde akdettiği sözleşmelerden, gerçekleştirdiği işlemlerden doğan alacakların, gemi üzerinde kanuni rehin hakkı" bahşettiği, yakıt tedarikinin kaptan tarafından kanuni yetkisi dahilinde yolculuğun devamı için gerçekleştirildiği, bu yakıt tedarikinden doğan alacağın da İtalyan Hukuku’na göre davacıya gemi alacaklısı hakkı bahşedeceği yönünde görüş bildiren bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 27.09.2013 tarihli ilk bozma ilamında davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek “...yargılama sırasında davalı tarafça yapılan savunmada, davaya konu geminin bağlama limanının Cenova olduğu, dosya kapsamından faturalardan birinin Cenova şehrinde yapılan yakıt teslimine ilişkin olduğu, bağlama limanındaki yakıt tedarikinin adi alacak kapsamında bulunduğu bildirildiği, ancak gerek karara dayanak alınan bilirkişi raporunda gerekse mahkeme karar gerekçesinde söz konusu savunma üzerinde durulmadığı, buna göre mahkemece davalı tarafça yapılan savunma kapsamında, yakıt tedarikine konu Silkeborg gemisinin bağlama limanı ve bu limanda yakıt sağlandığı göz önünde bulundurulmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik incelemeyle davanın tümden kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı....” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, Dairemizin 27.09.2013 tarihli ilk bozma ilamına uyulduğu halde ve bozmaya uyulmakla Tuzla"da verilen yakıt bedeli yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu nazara alınmadan bu kez davanın tümden reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.11.2018 tarihli bozma ilamı ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda yazılan 1941 tarihli İtalya Seyrusefer Kanunu’nun ilgili hükmünde öngörülen zaruret şartları geminin bağlama limanı olan Cenova’da tedarik edilen yakıt yönünden gerçekleşmediğinden Cenova’da tedarik edilen yakıt yönünden davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının “yalnızca” bozmaya uyulmakla Tuzla"da verilen yakıt bedeli yönünden davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle bozulması gerekirken Dairemizce yanılgılı değerlendirme ile “...Cenova"da verilen yakıt bedeli yönünden gemi alacaklısı hakkının koşullarının bulunduğu...” gerekçesiyle de hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 29.11.2018 tarih 2016/14081 Esas-2018/7502 Karar sayılı bozma kararının Cenova’da verilen yakıta ilişkin kısmının kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan şekilde sadece Tuzla’da verilen yakıt yönünden bozmaya uyulmakla davacı lehine kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin HUMK.nun 442. maddesi uyarınca REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin dava konusu Gemiye Cenova’da sağlanan yakıta ilişkin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 29.11.2018 tarih 2016/14081 Esas-2018/7502 Karar sayılı bozma kararının ikinci bendindeki “ ...Cenova"da verilen yakıt bedeli yönünden gemi alacaklısı hakkının koşullarının bulunduğu nazara alınmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış...” kısmının kaldırılarak hükmün açıklanan bu değişik gerekçeyle BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene iadesine, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.