Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11177 Esas 2016/10835 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11177
Karar No: 2016/10835
Karar Tarihi: 19.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11177 Esas 2016/10835 Karar Sayılı İlamı

Özet:

23. Ceza Dairesi'nin 2015/11177 E., 2016/10835 K. sayılı kararına göre, sanık müşterek şekilde dolandırıcılık suçundan bir yıl hapis ve 4.000 TL adli para cezasına çarptırılmıştır. Sanık, katılanın iş yerinden mutfak eşyası satın almak için yerinde ödeme yapacağını beyan etmiş ancak ödeme yapmadan kaçmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.06.2007 tarihli ilamına göre, adli para cezasının hapis cezasının alt sınırından daha düşük tayin edilebilmesinde zorunluluk bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak, bu kararda adli para cezasının alt sınırın üzerinde 200 gün olarak tayin edilmesi hatalı bulunmuştur. Ayrıca, TCK'nın 53/1 maddesi gereğince hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması sebebiyle hüküm farklı şekilde değerlendirilmelidir. Aynı şekilde, katılanın avukatlık ücret istemi de göz önüne alınarak hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 157/1, 53 ve 63; 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi; 1412 sayılı CMUK'nın 318. ve 321. maddeleri.
23. Ceza Dairesi         2015/11177 E.  ,  2016/10835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 53 ve 63 maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 4.000 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Sanığın, katılanın iş yerine gelerek mutfak eşyası alacağını ve parasını peşin vereceğini beyan ederek bir kısım eşyaları aldığı, daha sonra ödemeyi malları teslim aldığı yerde yapacağını beyan ettiği, sanığın söylediği adrese eşyaların gönderildiği ve teslim edildiği, sanığın bankadan para çekip ödeme yapacağını beyan ettiği ancak ödeme yapmadan kaçtığı ve daha sonra kendisine ulaşılamadığı, sanığın bu suretle hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanık müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253.maddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendi ile TCK"nın 157.maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

    2-Kabule göre de;
    a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 200 gün olarak tayin edilmesi,
    b)TCK"nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    c)1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.