Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5111
Karar No: 2015/22970
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5111 Esas 2015/22970 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/5111 E.  ,  2015/22970 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında ... sigortalılık süresinin ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti ile Kuruma borçlu olunmadığının tespiti istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    10.05.1993-02.12.1993, 22.12.1993-31.12.1993, 14.07.1994-20.01.1995 02.08.1995-29.12.1995 15.03.1997-31.12.1997 03.07.1998-02.10.1998 07.07.1999-31.12.2001, 30.04.2002-31.12.2003, 02.09.2004-10.01.2005, 29.07.2005-31.12.2006 16.4.2007-11.05.2007 tarihleri arasında ve 22.6.2009-devam şeklinde vergi kaydı, 12.05.1993-21.01.2004 tarihleri arasında ve 23.09.2004-devam şeklinde oda kaydı, 15.04.1990-14.04.1991 tarihleri arasında 5434 sayılı Kanun kapsamında 360 gün hizmet süresi ve 90 gün fiili hizmet zammı süresi, 16.04.1985-30.10.1989 ve 01.09.1991-15.12.1992 tarihleri arasında toplam 1680 gün ... sigortalılığı bulunan ve Kurumca 10.05.1993-21.01.2004, 02.09.2004-10.01.2005, 29.07.2005-31.12.2006, 16.04.2007-11.05.2007 ve 22.06.2009-29.04.2013 tarihleri arasında zorunlu ... sigortalısı kabul edilen davacının 29.04.2013 tarihli tahsis başvurusunun Kurumca, 966 gün eksik olduğundan 9000 gün hizmet süresini doldurmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine iş bu dava açılmıştır.
    Davanın yasal dayanağı; 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı.... Kanununun Geçici 7. maddesindeki; “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile

    hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler.” düzenlemesi ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı gereği 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25 maddeleridir.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinde “...kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...”, “meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren” zorunlu ... sigortalısı sayılmışken, anılan maddelerde 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, “kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir.20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak “gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadır.
    22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte ise, bu kez, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlardan” gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.
    02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır.
    Yukarıda açıklanan tüm bu Kanunlarla yapılan değişiklikler; önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların, sigortalılık niteliklerine son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten sonra ... sigortalılık niteliğini kazananlar yönünden yeni düzenlemeler içermektedir. Tersinin kabulü, kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne yasaca ve hukukça olanak olmadığı açıktır. Ancak, kazanılmış hakkın varlığı kesintisiz devam eden sigortalılık için geçerli olup, sigortalılığın kesintiye uğradığının anlaşılması halinde ise, kesinti sonrası yeniden sigortalılığın başlayabilmesi için o tarihte yürürlükte bulunan yasal mevzuat çerçevesinde irdeleme yapılmalıdır.
    Mahkemece, öncelikle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" başlıklı 31. maddesi kapsamında davacıya istemi
    açıklatılarak taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan dönem tereddütsüz belirlenmeli, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde, ihtilaf konusu dönemde yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca sigortalılık şartları irdelenmeli, bu bağlamda, anılan düzenlemelerde açıkça değinildiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma” olgusunun varlığının zorunlu ve asli unsur olup, vergi dairesine, meslek kuruluşuna ve Esnaf Sanatkar Sicil Memurluğuna kayıtlı olmanın; anılan çalışmayı doğrulayan bir şekil şartından ibaret olduğu cihetle aksinin kanıtlanmasının olanaklı olduğu, diğer bir anlatımla, bu gibilerin mesleki faaliyetlerine son verdiklerinin kanıtlanması halinde, artık somut bir çalışmaya dayanmayan, soyut ve sadece evrak üzerindeki oda/vergi/Esnaf Sicil Memurluğu kaydına itibar edilerek kişiyi sigortalı saymanın, Kanunun amacına aykırı olacağı hususları gözetilerek, davacı yönünden kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın gerçekleşip gerçekleşmediği usulünce araştırılmalı ve tüm kanıtlar değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi