11. Hukuk Dairesi 2018/1747 E. , 2019/2206 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19/10/2017 tarih ve 2015/227-2017/528 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının Genel Kredi Sözleşmesi"ne istinaden müvekkili bankadan 30.000,00 TL kredi kullandığını, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, dava dışı kefil aleyhine açılan alacak davasının kabul edildiğini ileri sürerek, 7.500,00 TL alacağın kredi tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle, talep sonucunu 67.410,02 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı bankadan kredi kullanmadığını, sahte kredi sözleşmesine dayanılarak takipler yapıldığını ve dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı doğrultusunda yapılan yargılamaya göre, davacı banka ile davalı arasında 06.02.2006 tarihli 30.000 TL’lik genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak dava dışı Nevzat Bayraktutan ve Laloğlu Otomotiv Şirketinin imzasının mevcut olduğu, davacı banka ve Laloğlu Şirketi çalışanlarının yargılandığı ceza davasında davalının tarafı olduğu kredi sözleşmesinin konu edilmediği ve davalının taraf olmadığı, iki ayrı bilirkişiden alınan grafoloji raporlarında kredi sözleşmesinde davalının imzasının bulunduğunun anlaşıldığı, davalıdan bir miktar tahsilat yapıldıktan sonra davalıya 13.12.2006 tarihinde hesap kat ihtarı gönderildiği ve bunu müteakip 26.12.2006 tarihli 1.100 TL tahsil edildiği, hesap kat ihtarının 19.12.2006 tarihinde davalıya tebliğ edilip davalının 21.12.2006 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı bankaca davalıya taşıt kredisi kullandırılırken rehnedilen aracın davalı adına kayıtlı iken icradan satışının yapıldığı, davalının rehin senedinde imzasının olduğu, rehinli aracın satışı sonucunda, bankaca icra dosyasında 6.545,05 TL tahsil edildiği ve davacı bankaya 12.03.2012 tarihinde 54.290,86 TL’lik rehin açığı belgesi verildiği, alınan son bilirkişi raporuna göre toplam borcun 64.764,34 TL olduğunun anlaşıldığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davalı ..."dan 64.764,34 TL"nın dava tarihi olan 12.06.2012 tarihinden itibaren yıllık % 28,55 temerrüt faizi, % 5 faizi BSMV ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.317,05 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.