4. Hukuk Dairesi 2017/1699 E. , 2019/5914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... Isı Sanayi AŞ aleyhine 13/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dahili davalı ... San. AŞ yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden husumet nedeniyle reddine dair verilen 17/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve dahili davalı ... San. AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalı ...Ş"nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin dahili davalı ... San. A.Ş yönünden kabulüne, diğer davalı ...Ş yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...Ş ve dahili davalı ... San. A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evinin davalı şirket tarafından yapılan baraj inşaatı ve yol çalışması sırasında dinamit patlatılması sonucu meydana gelen sarsıntılar nedeniyle hasara uğradığını belirterek, maddi zararının giderilmesi isteminde bulunmuş inşaat bilirkişi tarafından hazırlanan raporun dosyaya sunulmasını müteakip talep arttırım dilekçesi ile dava değerini ıslah etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, her ne kadar dava dilekçesinde husumet ... Elektrik Üretim A.Ş."ye yöneltilmiş ise de, dosya kapsamı ile dava dilekçesinde tarafın yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı gerekçesiyle HMK"nın 124/4. maddesi uyarınca davacı tarafın, tarafta iradi değişikliği kabul edilerek dava konusu patlatmaların dahili davalı tarafından gerçekleştirildiği ve taşınmazda meydana gelen hasarın dinamit patlatımından kaynaklandığı gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesinde "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısmında yazılı avukatlık ücretine hükmolunur" biçiminde düzenleme bulunmaktadır. Mahkemece bu husus gözönüne alınmaksızın davalı yararına maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken ıslah yapılmadan önceki miktar üzerinden usul ve yasaya aykırı
olarak 10,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre dahili davalı ... San. A.Ş"nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Dahili davalı ... San. A.Ş"nin diğer temyiz itirazları yönünden;
a-Davacı taraf vekili tarafından dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan evin, davacıya babasından kalan ev olduğu belirtilmiştir. Davacının miras bırakanı ..."ün uyaptan alınan nüfus kaydından davacı dışında başka mirasçılarının da olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle, davacı taşınmazın tamamında hak sahibi olmadığından hissesi oranında tazminata hükmedilmesi gerekirken davacı dışındaki diğer mirasçıların hisselerine düşen kısmı da kapsar şekilde tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
b-Davacı vekili, dava dilekçesinde hükmedilecek tazminatın yasal faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunmuş, fakat faiz başlangıcı yönünden herhangi bir açıklamada bulunmamıştır. Dava değerini ıslah ederek ıslah edilen miktarın da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Şu durumda, dava dilekçesinde istenen ve ıslah edilen miktara ilişkin dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde (1086 sayılı HUMK’un 74. maddesinde) belirtilen hakimin tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceğine ilişkin düzenlemeye aykırı olarak ve istek aşılarak dava dilekçesinde istenen ve ıslah edilen miktara olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir. Anılan yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda 3 ( a ve b) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ... San. AŞ yararına, (1) nolu bette açıklanan nedenlerle davalı ...Ş yararına BOZULMASINA, dahili davalı ... San. AŞ"nin diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 11/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.