MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 11.08.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, 08.01.2013 tarihinde doğum iznine ayrıldığını ve 30.04.2013 tarihinde doğum izni bittikten sonra işine döndüğünde iş akdinin feshedildiğinin şifaen bildirildiğini, bunun üzerine 09.05.2013 tarihli ihtarname ile iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğinden dolayı kıdem ve ihbar tazminatının kendisine ödenmesini istediğini, davalı şirket tarafından cevabi ihtarname ile, iş akdinin feshedilmediği ve işine devam etmesi yönünde ihtarda bulunulduğunu, müvekkilinin tekrar işyerine gittiğinde yine iş akdinin feshedildiği yönünde cevaplar aldığını ve çalıştırılmadığını, ayrıca istifa dilekçesi vermeye zorlandığını, söz konusu sürecin sonunda müvekkilinin iş sözleşmesinin 17.05.2013 tarihinde işverence ihbar önellerine uyulmaksızın ve haklı ya da geçerli bir neden gösterilmeksizin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi uyuşmazlık konusudur.
Dosya içeriğinden, davacının 08.01.2013 tarihinde doğum iznine ayrıldığı ve 29.04.2013 tarihinde doğum izninin bittiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf her ne kadar 30.04.2013 tarihinde doğum izni bittikten sonra işine döndüğünde iş akdinin feshedildiğinin şifaen bildirildiğini ve bunun üzerine 09.05.2013 tarihli ihtarname ile haksız sebeplerle istifaya zorlandığını, kendi isteği ile işyerinden ayrılmadığını, işten çıkartıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesini istediğini beyan etmiş ise de, davalı tarafça 30.04.2013 tarihinden itibaren davacının işe devam etmediğine dair devamsızlık tutanakları tutulmuş olup davalı tanıkları da davacının doğum izninden sonra çalışmadığına dair beyanda bulunmuşlardır. Davalı tarafından 10.05.2013 tarihinde noterden gönderilen ve davacı tarafa 15.05.2013 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamede de, doğum izninin 30.04.2013 tarihinde bitmiş olmasına rağmen, geçen on gün boyunca iş başı yapmadığı, işten çıkartmanın söz konusu olmadığı belirtilerek işe başlaması ihtaren bildirilmiştir. Davacı tarafından noterden gönderilen ihtarnamenin tarihi doğum izninin bittiği tarihten dokuz gün sonra olup davacı bu süre içinde davalı işyerinde çalıştığını ispatlayamamıştır. Diğer taraftan davacı istifa etmeye zorlandığına dair iddiasının ispatına yönelik bir delil de ibraz etmemiştir. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında davacının iş akdinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 03.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.