11. Hukuk Dairesi 2018/240 E. , 2019/2198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 21/09/2017 tarih ve 2017/986-2017/849 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkilinin münfesih acentesi Fenerim Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti"nin yetkilisi ve hissedarı olduğunu, bahsi geçen şirket aleyhine prim alacağına ilişkin dava açıldığını ve lehe sonuçlanarak kesinleştiğini, ilamın icraya konulduğunu, şirketin mal varlığı tespit edilemediğinden borcun aciz vesikasına bağlandığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu, davalının acentenin tahsil ettiği primleri davacıya intikal ettirmediğini, emniyeti suistimal suçundan derdest kamu davası açtıklarını, idare meclisi azalarının şirket alacaklılarına karşı şahsi mesuliyetleri bulunduğunu ileri sürerek, 709.332,55 TL"nın 14.12.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacağın büyük kısmını tahsil ettiğini, ceza dosyasında müvekkili aleyhine verilen kararın kesinleşmediğini, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını, borcun varlığı bir an kabul edilse bile zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın mülga 6762 sayılı TTK"nın 309 ve 340. maddeleri gereğince uğradığı dolaylı zararı, münfesih acentesi yerine kendi adına istemesi sebebiyle, davanın reddine, davalı lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.