17. Ceza Dairesi 2018/8400 E. , 2019/8593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinden, 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi olanaklı bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan olduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda ya da merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için mahalline İADESİNE,
II-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz talebinin REDDİNE,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında, suçlamaları kabul etmemesi karşısında; olayın tek görgü tanığı olan şahsın kimlik bilgilerinin müştekiden sorulup kolluk görevlileri marifetiyle tespit edildikten sonra, 5237 sayılı CMK’nun 210. maddesi uyarınca tanık sıfatıyla dinlenilmesi; ayrıca adli kolluk-Cumhuriyet Savcısı görüşme tutanağında, sanığın parmak izlerinin alınmasına dair bir talimatın ve 11/08/2014 tarihli ekspertiz raporunda olay yerinden elde edilen parmak izinin sanığa ait olup olmadığına dair bir mukayesenin bulunmaması, sanığın suç tarihinden önce sabıkasının olmaması ve daha önce kayıtlı parmak izinin bulunup bulunmadığının dosya kapsamından tespit edilememesi karşısında; sanığın usulüne uygun olarak parmak izleri aldırılıp olay yerinden elde edilen kırık cam parçası üzerindeki parmak izi ile karşılaştırılması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 28/08/2014 tarihli ve 2014/12919 Esas sayılı iddianame içeriğine göre, 04/08/2014 tarihinde, sanığın, aynı müştekiye yönelik ve aynı yerde hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını işlendiğinden bahisle kamu davasının açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/570 Esas ve 2015/178 Karar numaralı, 13/03/2015 tarihli ilamı ile sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında; anılan dava dosyasının onaylı bir örneğinin dosya arasına alınarak incelenmesi ve derdest ise dosyaların birleştirilerek 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının da tartışılması suretiyle tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi; karar kesinleşmiş ise ilgili sanık hakkında TCK"nun 43. maddesi de uygulanarak tek bir mahkumiyet hükmü kurulması, ancak kesinleşen dosyadaki ceza miktarları mahsup edilerek denetime olanak verecek şekilde cezanın belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.