2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/22717 Karar No: 2020/12177 Karar Tarihi: 05.11.2020
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/22717 Esas 2020/12177 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/22717 E. , 2020/12177 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suçun işlendiği yerin ... Camii içindeki imam odası olduğu anlaşıldığından sanık hakkında zamanaşımı süresi içinde işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan işlem yapılması mümkün görülmüştür. 1- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 günlü ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarıne gelince; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinde “Malın değerinin azlığı” kavramının 765 sayılı Kanun"un 522/1. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliğinin bulunmadığı, “Değerinin azlığının” 5237 sayılı Kanun"a özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, olayın özelliği, sanığın kişiliği ve özgülenen kastı da değerlendirip yasal ve yeterli gerekçelerinin de gösterilerek uygulanabileceği gözetilerek, çalınan 20 euro ve 10 dolar"ın suç tarihinde değerinin 64,00 TL olduğu dikkate alınarak, değer azlığı nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Sanığa yargılama gideri olarak yükletilen zorunlu müdafiilik ücretinin, soruşturma aşamasında kollukta alınan savunması sırasında bir avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla; Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik"in 5. maddesi uyarınca şüpheli veya sanığın müdafii seçebilecek durumda olmadığını beyan etmesi halinde görevlendirilecek müdafiiye yapılacak ödemelerin yargılama giderlerinden sayılacağı ve mahkûmiyeti halinde kendisinden tahsil edileceği hususunun sanığa hatırlatılmaması nedeniyle soruşturma aşamasında görevlendirilen müdafiiye ödenen ücretin sanıktan tahsiline karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 05.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.