10. Hukuk Dairesi 2015/20955 E. , 2015/22874 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde hizmet tespitine yönelik davanın reddine, alacak istemine yönelik talebin ise tefrikine karar verilmiştir.
... 1. İş Mahkemesi’nce verilen 19.03.2015 gün ve 2012/155 Esas, 2015/87 Karar sayılı hükmün davacı ... vekilince 02.07.2015 tarihinde temyiz edilmesi üzerine, Mahkemece ,temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından bahisle temyiz başvurusunun reddi yönünde 13.07.2015 günü karar verilmiş; işbu ek kararın 22.07.2015 tarihinde tebliğinden sonra yasal süresi içinde 24.07.2015 tarihinde davacı vekilince bu kez işbu ek karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra ,dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-) Gerekçeli karar ,24.06.2015 tarihinde tebliğ edilen davacı vekilinin, parasal değeri bulunmayan “hizmet tespiti davasının reddine” yönelik mahkeme kararına karşı yasal sürede temyiz yoluna başvurduğu belirgin olmakla ,davacı vekilinin temyiz başvurusunun kabulü ile 13.07.2015 tarihli “temyiz talebinin reddine” ilişkin ek kararın BOZULMASINA,
2-) Davacı ,hizmet tespiti talebine yönelik olarak davalı şirketler nezdinde, 2003-20.02.2012 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitini istemiş; Mahkemece, hizmet tespitine yönelik davanın reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görülmemektedir.
Mahkemece yapılacak iş; kendiliğinden araştırma ilkesi uyarınca öncelikle davacı yanca davalı olarak gösterilen iki şirket arasındaki hukuki ilişki, aralarında sorumluluk gerektiren organik bir bağ olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde irdelenip ortaya konulmalı ,ardından davacının hangi sicil numaralı işveren şirket nezdinde hangi sürelerde çalıştığının tespiti amacıyla davacı duruşmaya çağrılıp isticvap edilmeli, yine davacının askere sevk ve terhis tarihi dikkate alındığında 25.08.2008 tarihinde askere sevk edilen davacının ,hangi şartlarla davalı ... ve ... Gıda San.Ltd.Şirketi adlı işyerinde 20.05.2008-26.08.2008 tarihleri arasında çalıştığı ve askere sevk tarihi ile çakışan Ağustas ayında 26 gün bildirim yapıldığı açıklığa kavuşturulmalı; mevcut tanık beyanlarının dosyayı aydınlatmaya ve hüküm kurmaya yeterli olmadıkları değerlendirilerek tarafları bilir ve davacının iddia ettiği çalışmalarının hangi tarihleri kapsadığı, hangi yıl başladığı ve hangi sicil nolu işyerinde ifa edildiği hususlarında bilgi sahibi olabilecek ,dava konusu dönemde davalı işverenlerin bordrolarında kayıtlı tespiti mümkün yeteri sayıda diğer kişiler ile, aynı yerde komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş, kanaat edinmeye elverişli sayıda olanlar re"sen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, komşu işyeri tanıklarının tespiti noktasında gerektiğinde kolluk marifetiyle kapsamlı araştırma yapılmalı; sonradan dinlenen tanık beyanları ile önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeye çalışılmalı; davacının bildirim yapılmayan dönemler yönünden medula sisteminden de yararlanarak sağlık hizmeti alıp almadığı bunlara ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilerek irdelenmeli, bu kapsamda davalı işverenlerce düzenlenmiş sağlık belgesi olup olmadığı belirlenmeli, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.