MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın 19.10.2012 tarih ve 133-64 sayılı mütalaası ve eki vergi suçu raporunun 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarına ilişkin olduğu halde Milas Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.03.2013 tarih ve 2013/608 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kamu davaları açıldığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarına ilişkin sahte fatura kullanma suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığınca gerekli işlem yapılması mümkün görülmüştür.
Dairemizin 23.12.2020 tarih ve 2020/4043 Esas sayılı tevdi kararı üzerine, mahkemenin düzenlediği 02.02.2021 tarihli tutanak dikkate alınarak, sanık müdafinin yüzüne karşı 04.11.2015 tarihinde verilen hükmün 11.11.2015 tarihinde yasal süresi içinde temyiz edildiğinin kabulü ile yapılan incelemede,
5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Milas Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.03.2013 tarih ve 2013/608 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından kamu davaları açıldığı, "sahte fatura kullanma" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve "sahte fatura kullanma" suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden gerekçenin bir kısmında sahte fatura düzenleme, bir kısmında ise sahte fatura kullanma suçundan bahsedilip çelişki yaratılarak ve aynı zamanda iddianame dışına çıkılarak "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma ” suçlarından yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.