12. Hukuk Dairesi 2016/9557 E. , 2016/17513 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki ihale alıcısı ve alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK."nun 134/2. maddesinde; "...İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir..." düzenlemesine yer verilmiştir.
HMK."nun 27. maddesinde ise; “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Taraflar “silahların eşitliği ilkesi” gereği iddia ve savunmalarını ileri sürme ve ispat hakkına sahiptirler. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2009/52 E.-2009/105 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; taraflar duruşmaya çağrılmadan, bir başka deyişle taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasa’nın 36. maddesi ile düzenlenen "iddia ve savunma hakkının kullanmasına imkan tanınması ilkesi"nin doğal bir sonucudur. Gerçekten de savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası’nın 36. maddesi ile HMK.nun 27. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır. Aksi halde savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı, gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda tartışmasız olarak kabul edilmektedir.
HMK."nun 114/1-d maddesi gereğince ise; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlü olup, usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilemez.
Somut olayda, borçlunun ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine ilişkin verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine mahkemece bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Ne var ki, ihalenin feshi isteminde borçlunun şikayetçi olması durumunda hasım alacaklı ve ihale alıcısı olduğu halde, alacaklıya şikayet dilekçesi, duruşma günü, gerekçeli karar ve bozma ilamının tebliğ edilmediği ve dolayısıyla eksik hasımla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, usulünce taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.
Öte yandan, her ne kadar, mahkemece, bozma kararına uyularak ihalenin feshine ilişkin hüküm kurulmuş ise de; taraf teşkili ve husumet kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen göz önüne alınması gereken bir husus olduğundan, bozma kararına uyulmuş olması, hukuki sonuç doğurmaz ve lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturmaz.
O halde, mahkemece, alacaklıya şikayet dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, alacaklıya savunma imkanı tanınıp varsa delilerinin toplanması ve anılan eksiklikler giderildikten sonra yargılama yapılıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken; yöntemine uygun taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre ihale alıcısının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.