Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2021/1232
Karar No: 2021/4171
Karar Tarihi: 23.06.2021

Danıştay 12. Daire 2021/1232 Esas 2021/4171 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1232
Karar No : 2021/4171


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …Bakanlığı
2- …Müdürlüğü
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55/19. maddesi kapsamında re'sen emekliye sevk edilmesine ilişkin …tarih ve …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi, özlük haklarının iadesi ve 3201 sayılı Kanun'un 04/04/2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6638 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik 55/19. maddesinin "emniyet amirleri" yönünden iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararla; dava konusu edilen idari işlemdeki amacın, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için herbir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin kadrolarının sayılarının belirlenmesi ve sayıları Kanunla belirlenen bu kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğunun anlaşıldığı, kadroların sayılarının Kanunla belirlenmesi ve aşılamayacak olması ve mevcut emniyet amiri sayısının da kadro sayısından fazla olması nedeniyle zorunlu olarak bazı emniyet amirlerinin re'sen emekli edilmeleri öngörülmüş olup, hak kaybına uğramamaları için de özlük ve parasal haklarının korunmuş olduğu, söz konusu kanuni zorunluluk nedeniyle re'sen emekliye sevk edilecek emniyet amirlerinin belirlenmesinde idarenin takdir yetkisi bulunduğu, idarenin takdir yetkisinin kullanımında sınırsız bir serbestiye sahip olmadığı bilinmekte ise de, Kanunun amir hükmünü yerine getirmek durumunda olan idarenin, re'sen emekliye sevk edilecek emniyet amirlerinin belirlenmesinde kamu yararı amacına aykırı ve hizmet gerekleri dışında hareket ettiğine ilişkin bir verinin bulunmadığı, hangi emniyet amirlerinin emekliye sevk edileceğinin belirlenmesi konusunda idarenin yargı kararı ile zorlanmasının hukuken de mümkün olmadığı, bu durumda, Kanunun amir hükmü gereği mevcut emniyet amiri sayısını sınırlı sayıdaki kadro sayısına çekmek amacı dahilinde davalı idareye tanınan takdir yetkisi kullanılarak tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince; Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'nde emniyet amiri olarak görev yapan davacının, yargı kararı uyarınca 30/12/2008 tarihinden geçerli olarak emniyet amirliği rütbesine terfi ettirilmesine rağmen bulunduğu rütbede beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemediğinden, 3201 sayılı Kanun'un 55/19. maddesi hükmü uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurul'unca emekliye sevk edilmesine dair işlemin tesis edildiği; emniyet amirliği rütbesine 30/12/2008 tarihinde terfi ettirilen ve bu tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen davacının, terfi ettirilmeme işlemine karşı da dava açma hakkını kulandığı ve bu suretle lehine sonuçlanmış bir yargılama sürecinin varlığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığına göre, Kanun'un amir hükmü doğrultusunda tesis edilen emekliye sevk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı; İdare Mahkemesinin davacının emekliye sevkine dair kanuni dayanak ile ilgili belirlemesinde ve bu belirlemeye dayalı oluşturulan gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de, davanın reddine dair karar sonucu isabetli olduğundan, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmesi gerektiği; bu nedenle, istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunduğu ve başvuru dilekçesinde ileri sürülen iddiaların da söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdare Mahkemesinin ret kararına karşı istinaf itirazında bulundukları halde istinaf kararında hukuka aykırılık iddialarının ve iptal nedenlerinin yeterince irdelenip karşılanmadığı, istinaf kararında yer alan karşı oy gerekçesinde de haklı olduklarının açıkça ortaya konulduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFLARIN SAVUNMASI: Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Danıştay Beşinci Dairesince devredilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
... İl Emniyet Müdürlüğünde emniyet amiri olarak görev yapan davacı, Merkez Değerlendirme Kurulu kararı ile 30/06/2011 tarihinde emniyet amiri rütbesine terfi ettirilmiş; 1 yıl 6 aylık askerlik hizmet süresi ve (A) grubu statüsüne geçirilmesi için yaptığı başvuruların reddi üzerine açılan davalarda lehine yargı kararları bulunduğundan, rütbede kıdeme esas tarihi 30/12/2008 tarihine çekilmiş ve bir üst rütbe olan 4. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumu 2013 ve 2014 yıllarında Yüksek Değerlendirme Kurulunda değerlendirmeye alınmamıştır.
25-29/06/2015 tarihleri arasında yapılan rütbe terfi sözlü sınavına giren davacının, sözlü sınavında başarısız sayılma işlemi ile dayanağı olan Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle açtığı davada, Danıştay Beşinci Dairesinin 18/04/2018 tarih ve E:2017/2970, K:2018/13644 sayılı kararı ile bireysel işlem iptal edilmiş ve kararın bu kısmı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/10/2020 tarih ve E:2019/187, K:2020/2656 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Bir üst rütbeye terfi durumu 2015 yılında Kurul gündemine yeniden alınmayan ve …tarih ve …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu kararı ile emekliye sevk edilmiş olan davacı tarafından, anılan işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3201 sayılı Yasa'nın 6638 sayılı Kanun ile değiştirilen 55. maddesinin birinci fıkrasında, polis amirlerinin rütbeleri sayılmış, ikinci fıkrasında polis amirlerinin rütbelerde ve meslek derecelerinde zorunlu en az bekleme süreleri gösterilmiş, üçüncü fıkrasında her amir rütbesinde bulunması gereken kadro sayısına esas alınacak oran azami olarak gösterilmiş, dördüncü fıkrasında bu rütbelere terfilerin yetkili kurullarda kıdem sırasına göre görüşüleceği ve maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakata göre yapılacağı belirtilmiş, beşinci fıkrasında kıdem sırasının tespitinde, bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı, aynı tarihte terfi edenlerden sicil notu yüksek, sicil notlarının eşitliği halinde ödül ve takdirnamesi fazla, ödül ve takdirnamelerin sayıca eşitliği halinde ise, sicil numarası daha küçük olanların diğerlerine göre kıdemli sayılacağı öngörülmüş, onbirinci fıkrasında rütbe terfiinin yetkili kurullarda görüşülebilmesi için gerekli koşullar hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin diğer fıkralarında da, rütbeler, bu rütbelere terfi esasları, terfi ve atama zamanı gibi hususlarda doğrudan Kanun hükümleriyle belirlen çerçeve dahilinde kalmak koşuluyla, liyakat koşullarını belirlemek, üst rütbedeki boş kadro sayısına göre terfileri önermek ya da ikinci meslek derecesindeki görev unvanlarına ataması yapılacak personeli değerlendirmek ve öneride bulunmak üzere Genel Müdürlük Merkez Değerlendirme ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının oluşturulması öngörülmüştür.
Anılan maddenin ondokuzuncu fıkrasında; "Bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen Emniyet Amirleri ile Dördüncü, Üçüncü ve İkinci Sınıf Emniyet Müdürleri, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için gerekli şartları haiz olmaları kaydıyla, Yüksek Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Bakan onayı ile emekliye sevk edilirler" hükmüne yer verilmiş, ve yirmibirinci fıkrasında ; ondokuzuncu fıkra hükümlerine göre emekliliğe sevk edilen emniyet amirlerine, emekliye sevk edildikleri tarihi takip eden ay başından itibaren, en yüksek devlet memuru aylığının %110'u oranında altmış yaşına kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kadrosuzluk tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
3201 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 55. maddesinde değişiklik yapan 6638 sayılı Kanun'un genel gerekçesinde, "Polis amirlerinin rütbe terfilerinde, tüm çağdaş ülkelerin aksine kıdeme dayalı bir sistem benimsenmiş, liyakat ikinci plana bırakılmıştır. Polis amirleri bulundukları rütbede zorunlu en az bekleme süresini tamamlamaları ve herhangi bir ceza almamaları halinde mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın otomatik olarak bir üst rütbeye terfi etmeye başlamışlardır. Bu sistem, ihtiyaç duyulan amir rütbelerinde sayısal azlığa ve ihtiyaç duyulmayan rütbelerde ise aşırı yığılmalara neden olmuştur.
Yapılan düzenleme ile bozulan personel piramidinin görev ve hizmet gereklerine uygun hale getirilmesi amacıyla; her rütbede yer alacak amir sayısı/oranı belirlenmekte, her rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilmekte ve terfi için öngörülen asgari şartlara sahip personel arasından en kıdemli olanın değil en liyakatli olanın terfi etmesi öngörülmektedir. Ayrıca ihtiyaçtan fazla sayıdaki Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Sınıf Emniyet Müdürlerine ve emniyet amirlerine belli bir miktar ek ödeme yapılmak suretiyle resen emeklilik sistemi getirilmektedir." değerlendirilmesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, Kanun'un amacının, emniyet hizmetlerinin hizmet gereklerine uygun olarak yürütülebilmesi için her bir rütbede ihtiyaç duyulan emniyet amirlerinin azami kadro sayılarının belirlenmesi, bunun sonucunda ihtiyaç fazlası durumunda kalacak olan emniyet amirlerinin emekliye sevki ve azami sayıları Yasa ile belirlenen kadrolara atamalarda liyakat ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye ve seçmeye imkan sağlanması olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun yukarıda aktarılan 55. maddesinin 19. fıkrasında, ilgili personelin re'sen emekliye sevk edilebilmesi için, bulunulan rütbeye terfi edilen tarihten itibaren, bekleme süresi de dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edememe koşulu getirildiğinden, söz konusu beş yıl içinde kalan yıllardaki rütbe terfi işlemleri ile re'sen emeklilik arasında bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmakta olup, re'sen emekliye sevk edilen personelin en az zorunlu bekleme sürelerini doldurdukları tarih itibariyle terfi değerlendirmesine alınıp alınmadığı, terfi ettirilmediği yıllara ilişkin davasının bulunup bulunmadığı ve davaların sonucu önem arz etmektedir.
Ayrıca anılan düzenlemede "bulundukları rütbelere terfi ettikleri tarihten itibaren" ibaresi ile personelin re'sen emekliye sevk edilmesinde bulunulan rütbede fiili olarak çalışmaya başlanılan tarihin değil, bulunulan rütbeye hukuki olarak terfi edilen tarihin esas alınacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, kıdeme esas alınan ve üst rütbeye terfiin hak edildiği tarihin geriye çekildiği durumlarda, polis amirlerinin re'sen emekliye sevk koşulları değerlendirilirken, bulundukları rütbelerde kıdemlerine esas alınan tarih dikkate alınacak ve zorunlu en az bekleme süreleri de bu tarihten itibaren hesaplanarak, takip eden yıllarda rütbe terfi değerlendirmesine alınmaları gerekecektir.
Uyuşmazlıkta, davacının re'sen emekliye sevki için ön koşul olan, bekleme süresi dahil olmak üzere beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edip edemediğinin değerlendirilebilmesi için, bulunduğu rütbede kıdeme esas tarihinin yargı kararları uyarınca geriye çekilmesi sonrasında, emniyet amiri rütbesindeki bekleme süresini 30/12/2012 tarihinde doldurduğu dikkate alınarak, takip eden 2013 ve 2014 itibariyle, her bir yıl için ayrı ayrı olmak üzere, terfiiyi hak eden tüm personel ile birlikte terfi değerlendirilmesine alınmadığı görülmüştür.
…tarih ve …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararının dayanağı olan Bakanlar Kurulu Kararının, 4. sınıf emniyet müdürlerinin görev unvanı karşılığı olan merkez ve taşra kadrolarının değiştirilmesine ilişkin kısmının Danıştay Onikinci Dairesinin 17/12/2014 tarih ve E:2014/6587 sayılı kararıyla yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiğinden ve Danıştay Onaltıncı Dairesinin 22/03/2016 tarih ve E:2015/11855, K:2016/1747 sayılı kararıyla da iptaline hükmedildiğinden, bu hukuki durumun, davacı da dahil olmak üzere, …tarih ve …sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararında bir üst rütbeye terfi ettirilmeyen 3. sınıf emniyet müdürü, 4. sınıf emniyet müdürü ve emniyet amiri rütbesinde bulunan tüm personeli etkileyeceği açıktır.
2015 yılında yapılan rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu işlemin dayanağı Yönetmelik maddesinin iptali istemiyle açtığı davada, Danıştay Beşinci Dairesinin 18/04/2018 tarih ve E:2017/2970, K:2018/13644 sayılı kararıyla; davacının katıldığı sözlü sınavın dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin hukuka aykırılığı tespit edilerek Danıştay Onaltıncı Dairesi'nin 25/01/2016 tarih ve E:2015/21285 esas sayılı kararı ile yürütmesinin durdurulmuş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemelere dayanılarak tesis edilen; davacının sözlü sınavı sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı; ancak, bu durumun davacının sözlü sınavında başarılı olduğu sonucunu doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümleri hakkında yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle iptal kararı verildiğinden ve bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/187, K:20202656 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiğinden, davacının rütbe terfi sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ortadan kalkmış olduğu dikkate alındığında, davacının yeni düzenleme sonrasında yeniden sınava alınıp alınmadığı, alınmış ve başarısız sayılmış ise bu işlemin iptali istemiyle açılan bir davasının olup olmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir.
Bu durumda, emniyet amiri rütbesindeki bekleme süresini 30/12/2012 tarihinde dolduran davacının, takip eden 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin olarak yapılacak rütbe terfi değerlendirme sonucunda verilecek karara göre re'sen emeklilik konusunda işlem tesis edilmesi gerekirken, her bir yıl için ayrı ayrı olmak üzere terfi değerlendirilmesine alınmadığı; 2015 yılında rütbe terfi sözlü sınavına alınan va söz konusu sınavda başarısız sayılan davacının, başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile düzenleyici işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu başarısız sayılma işleminin iptaline karar verildiği dikkate alındığında, bu karar gereğince yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde davalı idarece yeniden yapılacak sözlü sınava alınması ve sözlü sınav sonucuna göre işlem tesis edilmesi gerektiği; ancak Mahkemece bu hususların araştırılmadığı, diğer bir ifadeyle, davacının anılan yıllara ilişkin olarak hukuka uygun bir şekilde davalı idare tarafından kıdem ve liyakat yönünden terfi değerlendirilmesine alınması ve sonucuna göre hareket edilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesince karar verilirken bu hususlara değinilmeden ve araştırılmadan karar verildiği görülmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf isteminin gerekçeli olarak reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi