Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10868 Esas 2016/10816 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10868
Karar No: 2016/10816
Karar Tarihi: 19.12.2016

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/10868 Esas 2016/10816 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, katılanın yeğeni olduğu ve katılana ait arazi üzerinde beş adet kavak ağacını izinsiz bir şekilde, tanığa ağaçları kesip alabileceğini söyleyerek kesti. Bunun sonucunda, sanık güveni kötüye kullanma suçundan 100 TL adli para cezasına ve 3.000 TL adli para cezasına çarptırıldı. Ancak, yasa koyucunun adli para cezasını öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve hüküm bozulmuştur. 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişen 5271 sayılı CMK'nın 253 maddesinin 3. fıkrasındaki \"etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile\" ibaresi metinden çıkartılmış olup, sanığın basit güveni kötüye kullanma suçunun bu kapsamda uzlaştırmaya tabi olması gerektiği belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/10868 E.  ,  2016/10816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62/1, 50/1-a, 52 maddeleri gereğince 100 TL ve 3.000 TL adli para cezası


    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, katılanın yeğeni olduğu ve katılana ait araziye çok uzun yıllardır kendisinin baktığı, arazi içindeki beş adet kavak ağacının kesilmesi yönünde katılandan izin almaksızın tanık ..."a ağaçları kesip alabileceğini söylediği, tanığın bunun üzerine arazideki kavak ağaçlarını yakacak ihtiyacı için keserek aldığı anlaşıldığından, güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin metinden çıkartılmış olması ve sanığın üzerine atılı basit güveni kötüye kullanma suçunun bu kapsamda uzlaştırmaya tabi olması karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- Kabule göre de,
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 6 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.